Yerli Kovid-19 aşısı TURKOVAC çalışmalarında 3 bin gönüllüye ulaşılıp ulaşılmadığına dair soru üzerine aşının faz-3 çalışmasının, ayrıca Sinovac aşısı sonrası 3. doz rapel çalışması yapıldığını ve bunun için 3 bin gönüllüye ihtiyaç olduğunu söyledi.
"1000 kişiyi bugün itibarıyla geçmiş oldu. Vatandaşlarımızı özellikle gönüllü olmaya davet ediyorum. 41 merkezde bu çalışma yapılıyor. Kendi aşımız, kendi gücümüz. Herkesi bu anlamda gönüllü olmaya tekrar davet ediyorum."
TURKOVAC'ın acil kullanım onayı alabilecek seviyeye geldiğini söylediğinin hatırlatılması üzerine, acil kullanım onayının seri üretim için gerektiğini bir kez daha vurguladı.
Acil kullanım onayı için 3 bin gönüllüyle çalışma aşamasının bitmesi gerektiğini ifade ederek, "Ne kadar erken dönemde biterse acil kullanım onayıyla birlikte üretime geçmiş olacağız."
Tedbirler devreye girebilir ama okulların kapanma durumu salgın nedeniyle olamaz
Okullarda rastgele PCR taraması yapıldığı hatırlatılarak, bu çalışmanın sonuçlarının çıkıp çıkmadığının sorulması üzerine, sonuçların çıktığını, bu çalışmayı belli aralıklarla Milli Eğitim Bakanlığı ile tekrarlamak istediklerini söyledi.
"Yapılan taramada toplumdan farklı olarak okul dönemindeki çocuklarda oranın çok yüksek olmadığını gördük. Bunun bazı okullarda 1,1'den 5,9'a kadar değişen oranlarda olduğunu gördük.
Tedirgin olunabilecek bir durumun olmadığını tekrar ifade etmek istiyorum. Okulların salgın sebebiyle kapalı olabilme ihtimalini artık vatandaşımız düşünmemeli, böyle bir soru da artık sorulmamalı.
Yani salgın okulların kapanma sebebi olmayacak. Tedbirler devreye girebilir ama okulların kapanma durumu salgın nedeniyle olamaz. Bilim Kurulu'nun da böyle bir gündemi söz konusu değil."
Üçüncü doz aşı uygulaması
Gazetecilerin üçüncü doz aşının ne zaman yapılacağına dair sorusu üzerine, Sinovac sonrası üçüncü doz aşıya başlanıldığını ve bunun Biontech aşısı ile alakalı olduğunu dile getirerek, "Yarın Bilim Kurulu'nun gündem konusunun biri de bu madde olacak.
Bununla ilgili ne zaman ve kimlerden başlayarak uygulanması gerektiğiyle ilgili, yarın tartışılır. Bununla alakalı alınacak bir karar olduğunda Bilim Kurulu sonrası açıklamayı yapmış oluruz."
Aşılamanın 12 yaş altına düşüp düşmeyeceği sorusuna, "Biz 18 yaş ve üzeri vatandaşımızı tanımladık. 12 yaş ve 17 yaş arası çocuklarımızı tercihe bağlı olarak tanımlamış olduk.
12 yaş altı Türkiye'de düşünmüyoruz. Önümüzdeki dönem için şu an için doğru olmaz. Gündemimizde 12 yaş altı çocuklara aşı yapılmasının olmadığını söyleyebilirim."
Evlenecek çiftlerde SMA taraması
Evlenecek çiftlere SMA taraması yapılmasıyla alakalı son durumun sorulması üzerine, devletin SMA hastaları için bütün imkanlarını seferber ettiğini belirterek, bu hastalara erken dönemde tanısının konmasını önemsediklerini kaydetti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca SMA hastalığının önlenmesi için evlilik öncesi taramayı önemsediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bütün Türkiye'de bu taramaya çok yakın zamanda başlıyor olacağız. Bununla ilgili KİT ihalesi başladı. Sanıyorum önümüzdeki haftalar bitmiş olur. Devamında bütün Türkiye'de evlilik öncesi SMA taraması yapılıyor olacak.
Nadir hastalıklar ve özelde SMA ile ilgili tanı, tarama tedavide olabilecek yaklaşımları genel anlamda planlamak üzere SMA Bilim Kurulu'nun öngörüsü, önerisi doğrultusunda bir genel yaklaşım da sergilenecek. Bu genel yaklaşımı SMA Bilim Kurulu'ndan sonra bundan sonraki süreci ve yaklaşımımızı ifade etmiş olacağız. Tedavi dahil olmak üzere."
Bakan Fahrettin Koca, devletin bu anlamdaki gücünü SMA'lı hastalarda yapılması gereken neyse yapmak istediklerini dile getirdi.
Sağlıkçıların ataması
Bakan Fahrettin Koca, sağlıkçıların atama beklediğinin hatırlatılarak, bu konuda bir ilerleme olup olmadığının sorulması üzerine, "Haklılar. Sayı netleşmedi ama zannediyorum bu ay içinde, önümüzdeki bir kaç hafta içinde sayı ile alakalı hangi alanlarda kaç kişinin alınacağıyla ilgili bir açıklamada yapılmış olur. Biraz daha sabredelim. Çok uzamayacak."
Bakan Fahrettin Koca, tekrar kapanmayla alakalı soru üzerine, okullarda tekrar kapanmanın olmayacağını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Toplumda kapanma gibi bir durum söz konusu olmayacak. Ama vatandaşımız kişisel tedbirlerini, kişisel güvenlik çemberini, bildiğimiz klasik tedbirleri ve mutlaka ama mutlaka aşılarını yaptırıyor olmalılar.
Çünkü toplumsal bağışıklık elde edilmedikçe bizim bu salgının üstesinden gelmemiz kolay olmayacak. Toplumsal bağışıklık için de daha önce yüzde 70 denildi, varyant ile birlikte yüzde 80-85 deniliyor.
En az yüzde 70-80 oranında bu bağışıklığı sağlamamız gerekiyor. Şu an neredeyiz? Nüfusun iki doz aşısını yaptırmış olan kişilerin oranı yüzde 59'a yaklaştı. En az bir dozunu yaptıranların oranı da yüzde 66,5-67'ye ulaştı. Dolaysıyla bu oranı yukarı çekmemiz gerektiği ortada.
Özellikle 60 yaş üzeri aşısız vatandaşımızın kalmamasını öneriyoruz. Yoğun bakımlarımızda vefat edenlerin yüzde 80 oranında 60 yaş üzeri olduğunu görüyoruz. Ek hastalığı olanlarda bu anlamda aşılarını mutlak yaptırıyor olmalı. Toplum olarak toplumsal bağışıklık noktasına erişmeyi hedeflemeliyiz. Kapanmayı düşünme noktasında olmamalıyız."
Hekimlerin mesai saatleriyle alakalı 81 il valiliğine bir genelge gönderildiği hatırlatılarak, uymayanların bir cezayla karşılaşıp karşılaşmayacağı sorulan Bakan Fahrettin Koca, asistanların iş yükünün farkında olduklarını dile getirdi.
"Önümüzdeki dönemde, özellikle 4 ay sonra yapılacak sınav dahil olmak üzere asistanlık sınavı, yani uzmanlık sınavı, uzmanlık eğitimi yani asistanlık süreci dahil olmak üzere reform niteliğinde birtakım yaklaşımlar içinde olacağımızı ifade etmek istiyorum.
Sınav dahil, eğitim dahil, çalışma şartları dahil olmak üzere. Bunu da özellikle akademik camiadaki hocalarımızla, taraflarla bir araya gelerek bunu, hatta uzmanlık eğitimi için Tıpta Uzmanlık Kurulu dışında ayrıca bir Asistanlık-Uzmanlık Bilim Kurulu oluşturup bunu üniversitedeki hocalarımız dahil olmak üzere geniş katılımlı ve buradan alınacak kararları önümüzdeki sınav, yani 4 ay sonraki sınav dahil olmak üzere uygulama noktasında kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Ben de o dönemlerden geçtim. Ben de 24 saat, 36 saat nöbetin ne demek olduğunu biliyorum. Hocalarım da o dönemlerden geçmiş oldular. Artık 21. yüzyıldayız. Yapılacak çok şey var.
Nitelikli eğitim kliniklerinin süresini artırmak dahil, sınav sistemi dahil olmak üzere, çalışma şartları dahil olmak üzere reform niteliğinde yaklaşımlar içinde olacağız."