Kalp krizi riskinde artışa yol açabiliyor. Bu nedenle yüksek tansiyon yaşayan herkesi, yaşam tarzını mümkün olan en kısa zamanda değiştirmek zorundadır. Doğru beslenme ve egzersiz ile stresten uzak kalmak her şeyden önce gelir. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, yüksek tansiyon belirtilerini anlattı.
Her kalp atışında vücuda pompalanan kanın damar duvarlarına uyguladığı baskı, tansiyon olarak tanımlanıyor. Halk arasında "büyük tansiyon" olarak bilinen sistolik basınç, kalp attığında kalp kasının kasılmasıyla oksijenden zengin kanın damarlara pompalandığında ortaya çıkıyor.
Diastolik kan basıncı kalp kası gevşediğinde kan damarlarında oluşan basınç olarak tanımlanıyor ve "küçük tansiyon" olarak biliniyor. Sistolik basıncın 120 mmHg ve diastolik basıncın 80 mmHg düzeyinde olmasının "normal tansiyon" olarak tanımlanabilir.
Yüksek tansiyon neden olur?
Hipertansiyon nedenlerine göre esansiyel yani primer ve sekonder olarak iki gruba ayrılır. Primer gruptaki hipertansiyon faktörlerinde yaş ve kalıtsal yatkınlık öne çıkıyor.
Yaşam tarzı, obezite, aşırı tuzlu besinler, yüksek alkol tüketimi, egzersiz eksikliği, sigara, stres veya doğum kontrol hapları gibi bazı ilaçlar da bu esansiyel hipertansiyonun nedenidir.
Sekonder hipertansiyona yol açan etmenler olarak da böbrek dolaşım sorunlarını ve hormonal bozuklukları sayabiliriz. Bu nedenlerin tedavileri sonrasında hipertansiyon da gerilemektedir.
Yüksek tansiyon belirtileri
Yüksek tansiyonun en önemli belirtisi baş ve ense ağrısı ile baş dönmesi. Ayrıca nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, görmede bozukluk da oluşabilir. Seyrek olarak da halsizlik, yorgunluk, kulaklarda çınlama, ciddi yüksek seviyelerde burun kanaması, gece uykudan uyanıp idrara çıkma ve bacaklarda şişlik gibi belirtilere rastlanıyor.
Tanı ve Tedavi
Kan basıncının 140/90 mm Hg üzerinde olması kişinin hipertansiyon hastası olabileceğini gösteriyor. Tanının fizik muayene, elektrokardiyogram, ekokardiyografi, 24 saatlik kan basıncı takibi (tansiyon holter) ve laboratuvar testleri ile konulur.
Hekim kontrolünde yapılan bu testler, hastalığın derecesini ve tedavi süreçlerini belirler. Tanı için tansiyon en az 1 haftalık tansiyon takibi gerekir. Hastanın ortalama tansiyon değerlerini görmek ve hipertansiyonun evresini tespit etmek mümkün olabilir. Yüksek tansiyon hafif, orta ve ağır olmak üzere üç evrede ele alınıyor.
Günümüzde yüksek tansiyon tedavisinde etkili ilaçlar bulunuyor. Farklı aktif bileşenlerin kombinasyonu ile birçok hastaya en iyi şekilde yardımcı olunuyor. Doktorun sanatı, her birey için en etkili kombinasyonu belirlemede yatmaktadır.
Bu hastadan hastaya değişir, yani hastanın genel risk profili, kardiyovasküler hastalıklar için bireysel risk faktörlerinin toplamı, obezite, sigara, alkol tüketimi, diyabet, yüksek kolesterol seviyeleri gibi faktörler ile tıp geçmişinde kalp krizi, felç gibi öykülerin olması hastaya göre tedaviyi şekillendirmektedir.
Tansiyonu düşüren besinler
Bazı sebze ve meyveler, yüksek tansiyonun düşürülmesinde etkin rol oynuyor. Limon kan damarlarının esnekliğini sağlıyor ve kan basıncını düşürüyor.
Sarımsak da halk arasında tansiyon düşürücü etkisi en çok bilinen besindir. İçeriğindeki nitrik asit ile hidrojen sülfür, kan basıncını düşürür. Ayrıca havuç, domates, kereviz, muz ve kayısının da tansiyon değerlerinin artışına engel olduğu biliniyor.
Yüksek tansiyona karşı dikkat edilmesi gerekenler
Hipertansiyondan korunmak için yapılması gerekenlerin başında beslenmeye dikkat etmek geliyor. Beden kitle BMI 25'ten az olması gerekli.
Az yağlı beslenmeye dikkat edilmeli, hayvansal yağlar yerine kaliteli bitkisel yağ tüketimine özen gösterilmeli.
Beyaz un, makarna ve tatlı yiyecekler gibi basit karbonhidratlardan uzak durulmalı.
Kan şekeri seviyesini çok fazla etkilemeyen ve böylelikle vücut ağırlığını düşürmeye yardımcı olan tam tahıllı ürünler tüketilmeli.
Çok fazla tuz da kan basıncını artırdığından, tuz bakımından zengin gıdalardan kaçınılmalı, tuz tüketimi azaltılmalı.
Jambon, füme et veya kurutulmuş balık gibi işlenmiş veya tuzlanmış et ve balık ürünleri, sosis ve sosis ürünleri ile sodyum içeriği yüksek peynirler, poşetlerde hazır yemekler, konserve yiyecekler ve çorbalar, tuzlu atıştırmalıklar ve cipslerin yanı sıra tuzlu fındık ve patates kızartması gibi yiyeceklerden de uzak uzak durulmalı.
Haftada üç defa 30 ila 45 dakikalık egzersiz, yürüyüş yapılmalı.
Sigaradan uzak durulmalı, alkol tüketimi azaltılmalı, stres seviyesi düşürülmeli.