Atatürk Kültür Merkezi'nde sahnelenen esere dair açıklamada bulunan oyun yazarı Matin Soofipour Omam, festivalin kadın yazarlara odaklı olmasından çok etkilendiğini belirterek, bunun kendisi için önemini dile getirdi.
Matin Soofipour Omam, oyunda farklı rüyaların bir araya geldiğini kaydederek, "Benim kendi rüyamdan hareketle ortaya çıktı bu oyun. Bu da aydınlanmayla alakalı ve bir çağrı üzerine rüyaydı.
Babamı kaybettikten sonra Tarabya'daki Kültür Akademisi'nde salgında çalışırken yazdım. Yani oyunu İstanbul'da yazdım ve bugün oyunumu İstanbul'da izlemek de benim için çok heyecanlı."
Gördüğü kabusları oyun metnine aktardığını söyleyen Matin Soofipour Omam, oyunun her yerinde telefonların çaldığını ve ana konunun da telefondan kötü bir haber almakla alakalı olduğunu söyledi.
"Rüya Makinası"nı kendi ana dili olmamasına rağmen Almanca kaleme aldığını anlatan Matin Soofipour Omam, şu bilgileri verdi:
"Benim ana dilim Farsça ve oyunu Almanca yazmak benim için çok enteresan bir duyguydu. Bir oyunumun Türkçe sahnelenmesini görmek de beni gerçekten çok mutlu eder.
Bu oyun çok fazla kabus barındırıyor ama benim şu an sadece bir düşüm var. Memleketim İran. İran'daki kadınlar ve tüm dünyadaki kadınlar için özgürlük istiyorum."
Farklı kültürlerle çalışmak bana her zaman heyecanlı gelmiştir
Oyunun yönetmeni ve oyuncusu Anke Retzlaff ise ilk kez geldiği İstanbul'un enteresan bir şehir olduğunu dile getirerek, "Çok heyecanlıyım. Burada olduğum için çok mutluyum ve herkese müteşekkirim. Buradaki insanlar çok iyi. İşlerini çok iyi, gönülden, kalpleriyle yapıyorlar. Bu dokunaklı hikayeyi sahneye koymak için herkes canla başla çalıştı."
Türkiye'deki tiyatro gruplarıyla her zaman iş birliği yapmayı çok istediğini vurgulayan Anke Retzlaff, "Farklı kültürlerle çalışmak bana her zaman heyecanlı gelmiştir.
Birbirimizle düşlerimizi paylaşmak çok önemli. Türkiye'den bir aktörle iletişime geçmiş durumdayım. Belki beraber bir proje yapacak, yeni bir şeyler ortaya koyacağız. Şu an ne olacağını bilmiyorum ama ileride birbirimizin enerjisinden faydalanarak çok iyi şeyler yaratacağımıza eminim."
Anke Retzlaff, oyunun konusuna değinerek, "Büyük bir rüya arşivi gibi bir şey oyun. Bütün dünyayı dolaşıp, rüyaları topluyoruz sesli mesaj şeklinde. Bir tane mobil telefon kulübemiz var.
İnsanlar bu telefon kulübesine girerek rüyalarını anlatıyor. Biz de oyunda, onların bıraktıkları bu sesli mesaj halindeki rüyaları kullanıyoruz. Matin Soofipour Omam'ın metnini baz aldığımız bir oyun."
Rüya Makinası hakkında
Dramaturgunu Katharina Rösch'in üstlendiği oyunda Anke Retzlaff'in yanı sıra Lukas Schafer, Dominik Schad ve Peter Florian Berndt rol alıyor.
Seyirciyi rüyalar dünyasında bir yolculuğa çıkaran oyun, yazar Matin Soofipour Omam'ın imkansız bir veda hakkında kaleme aldığı bir monoloğa dayanıyor.
Türkçe üst yazı ile sahnelenen oyunda, performans sanatçıları kendilerini bazen neşeli bazense kabusa dönüşen bir rüya ortamının içinde buluyor. Gösteride, rüyalar dünyasını anlaşılır kılmak için tiyatro, performans ve müzik bir arada kullanılıyor.
Gösteri öncesi ve sonrası seyirciler, AKM'de bulunan telefon kulübesine sesli mesaj bırakarak rüyalarını paylaşmaya davet ediliyor. Performansta ortaya çıkan ve sürekli büyüyen bir rüya arşivi oluşturuluyor.
Oyun, Almanya'nın İstanbul Başkonsolosluğu, Kuzey Rhine Westphalia Eyaleti Kültür ve Bilim Bakanlığı, NRW Landesbüro Freie Darstellende Künste tarafından destekleniyor.
İtalya'dan Elena Bucci ve Marco Sgrosso'nun yazıp yönettiği Koreja Tiyatrosu oyunu "Kadın Kahramanlar", festival kapsamında bugün ve yarın AKM'de izleyiciyle buluşacak.