1 Eylül'de başlayan ve 15 Nisan'da sona eren av mevsiminde Kuzey Egeli balıkçılar ağlarını doldururken, istediği avı gerçekleştiremeyen Güney Marmaralı balıkçılar, gelecek sezonun hazırlıklarına şimdiden başladı.
Özellikle Çanakkale bölgesinde denize açılan avcılar ile kıyı balıkçıları verimli bir sezon geçirdi. Marmara Denizi'ndeki balıkçılar ise denizlerin soğumaması ve deniz salyası nedeniyle palamut, istavrit, çinekop gibi tüketicilerin rağbet ettiği balıkları avlayamadan sezonu tamamladı.
Av sezonunun sonuna gelinmesiyle teknelerini barınaklara çekerek bakıma alan balıkçılar, geride bıraktıkları sezonda zarar gören ağlarını onarımına başladı.
Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı ve Çanakkale Merkez 1 No'lu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mehmet Özkurnaz, denizlerde av yasağının 15 Nisan'da başlayacağını anımsattı.
Yasak döneminde tayfanın dinlendiğini belirten Özkurnaz, ağ ve makine bakımları ile teknelerin boyama işleminin gerçekleştirileceğini anlattı.
Özkurnaz, geride bırakılan av sezonunu değerlendirerek şöyle konuştu:
"Bu yıl balık avcılığı çok iyi olmasa da çok da kötü geçmedi. En azından tüm balıkçıklar ve özellikle kıyı balıkçıları iyi bir gelir elde etti. 15 Nisan'da başlayacak yasak, 1 Eylül'e kadar sürecek. Bu dönem Ege'den gelecek balık tekrar Karadeniz'e açılacak ve orada yumurtalarını bırakacaklar. Önümüzdeki yıl da böyle giderse balıkçılığın daha da iyi olacağını düşünüyoruz. Tüm balıkçılarımızın refah içerisinde geçimlerini temin edeceğine inanıyoruz. Çanakkale bölgemizde 1470 balıkçı teknesi mevcut. Yasak döneminde 1 Eylül'den sonra balıkçılığa hazır hale gelmiş olacaklar. Yasaklar kalktığında iyi bir sezon olacağını düşünüyoruz. Olta balıkçılığı yine devam edecek ancak balık, boğazlarda azaldığı için olta balıkçılığı da aşırı bir şekilde olmayacak."
Çanakkale'de yaklaşık 13 yıldır balıkçılık yapan Cengiz Karagül de Kovid-19 salgını nedeniyle balığa ciddi talep olduğunu belirterek, "Bundan sonrası için 1 Eylül'e kadar yasaklar var ama biz Çanakkale olarak bu konuda biraz daha zenginiz. Çünkü bizim burada kurulan dalyanlarımız, kıyı avcılığımız, olta balıkçılığı var. Sardalya kayıkları çalışacak. 1 Eylül'den sonra da güzel bir av sezonu bekliyoruz." ifadesini kullandı.
"Marmara Denizi son 20 yılın en kötü yılını yaşadı"
Yalova Merkez İlçe Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hasan Karataş da sıkıntılı bir sezonu geride bıraktıklarını dile getirdi.
Karataş, balıkçıların bu sezon istediği avı gerçekleştiremediğini vurgulayarak, "Türkiye geneline baktığımız zaman Marmara Denizi son 20 yılın en kötü yılını yaşadı. Büyük balıkçı teknelerinden tutun en küçüğüne kadar zor bir sezon geçirdik. Birinci derecede 'çamur' dediğimiz olay genelde balıkçıların avlanmasına büyük engel teşkil etti." dedi.
Marmara Denizi'nde oksijen seviyesinin her geçen gün azaldığını savunan Karataş, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki sezondan ümitliyiz ama yasaklara riayet etmek önemli. Bu yıl avlanamadık. Avlanamadığımız için de inşallah balık üremesi fazla olur diye ümit ediyoruz. Dalyanlar da torik, lüfer ve çinekopu kırmazlarsa, balık havyarını atabilirse önümüzdeki sezonun daha iyi geçeceğine inanıyoruz. Ayrıca salgın sürecinde balığa büyük rağbet gösterildi ancak avlanan balıklar bu talebi karşılayamadı. Tuttuğumuz balıklardan ise iyi para kazandık."
Balıkçı Emrah Bilir ise kötü bir sezon geçirdiklerini belirterek, "Balık fiyatları çok yüksekti ve balık kalitesi de düşüktü. O yüzden bu sorunlar işlerimize de yansıdı. Bunun için önlemler alınması, denetimlerin sıklaştırılması lazım. Denizlere erken yasak gelmesi gerekiyor. Yazın dahi ufak teknelerin balık tutmaması lazım." ifadelerini kullandı.
Mustafa Erten de avladıkları balıklarda büyük bir düşüş yaşandığını anlattı.
"Karadeniz'den yoğun göç gerçekleşmedi"
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı ise balıkçıların önceki dönemlere nazaran zor bir sezon geçirdiğini söyledi.
Sarı, hamsi avının geçen sezona göre düştüğünü belirterek, "Karadeniz'de balıkçılık fena sayılmaz. Ege ve Akdeniz'de de iyi sayılır. Marmara'ya geldiğimizde burada durum kötü. Çünkü Karadeniz'den yoğun göç gerçekleşmedi." diye konuştu.
Bu sezon Marmara Denizi'nin geçen yıllara nazaran 2 derece daha yüksek sıcaklıkta kaldığını dile getiren Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sıcaklık yüksek ve yaklaşık 25-30 milyon insan Marmara Denizi çevresinde yaşıyor. Bunların bütün atıkları doğrudan ya da dolaylı denize gidiyor. Bunlar bol miktarda azot, fosfor taşıyor. Azot, fosfor miktarı artınca planktonlar çoğalıyor. Buna bağlı olarak sıcaklıklar da yüksek olduğu için müsilaj (deniz salyası) oluşumunu tetikliyor. Müsilaj balıkçıyı nasıl etkliyor? Ağını atan balıkçı ağını çekemiyor. Müsilaj ağın üzerini kapatıyor. Balıkçı ağını çekemiyor. Dolayısıyla Marmara'daki balıkçı bu nedenle tekrar mağdur oldu."
Ayvalık Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İsmail Güran ise bu sezon az balık tutulduğunu ancak değerinde satıldığını dile getirdi.
Balıkçılardan Hüseyin Topçu da Kovid-19 sürecinin kendileri için zor geçtiğini anlatarak, "Önümüzdeki balıkçılık sezonlarından umutluyuz. Küçük balık çeşitlerine bakılırsa, gelecek sene bol miktarda av çıkacak gibi görünüyor." ifadesini kullandı.