Omicron varyantı ve son Kovid-19 vaka sayıları bir kez daha hatırlatılarak, Bakanlığın bu süreçte yüz yüze eğitimle alakalı planlamalarının sorulması üzerine 6 Eylül'den itibaren başlattıkları yüz yüze eğitimde sınıf bazlı uygulamayı çok başarılı şekilde yapıldığını söyledi.

thumbs_b_c_5fcb987bed5e995bd82b1395291b8568

Kovid-19'a karşı tüm dünyada aşı, maske, mesafe ve temizlik kurallarının uygulandığını, Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bilim Kurulu ile koordineli bir şekilde süreci çok başarılı bir şekilde yönettiklerini, "Türkiye genelinde 850 bin sınıf var. Bugün itibarıyla 3 bin 451 sınıfımızda Kovid-19 veyahut yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verildi."

Belli bir eşiğe gelirse önlemlerimizi tekrar gözden geçiririz

Şu an için Bakanlık olarak alarm verecekleri bir durumun olmadığının altını çizen Bakan Mahmut Özer, "Süreci yakınen izliyoruz. Ve eğer belli bir aşamaya belli bir eşiğe gelirse önlemlerimizi tekrar gözden geçirebiliriz.

Sağlık Bakanlığı ile görüşürüz, Sağlık Bilim Kurulu ile tüm önlemleri tekrar gözden geçirebiliriz ama başlangıç noktasındayız. Okullar ilk açılması gereken, son kapatılması gereken yerlerdir ve bir kapatma yapılacaksa ilk başlanacak yer okul değildir."

Bu süreçteki en büyük avantajlarının öğretmenlerin aşılanma oranlarının yüksekliği olduğunu söyleyen Bakan Mahmut Özer, en az 2 doz aşı olmuş ve hastalığı geçirerek bağışıklık kazanmış olan öğretmen oranının yüzde 94, 3 doz aşı olmuş öğretmen oranının yüzde 41 olduğunu ve 4 doz aşı olmuş öğretmen oranlarının da sürekli arttığını söyledi.

Yüz yüze eğitimin önemine dikkati çeken Bakan Mahmut Özer, okulların kapanmasının istenmediğini söyleyerek, "Bu noktaya gelinmiş olması ve toplumda bir mutabakatın ortaya çıkmış olması hakikaten son derece sevindirici.

Omicron dalgasına duyarsız olduğumuz anlamına gelmiyor. Süreci yakından takip ediyorsun. Burada 2 haftalık bir sürecimiz kaldı. Biliyorsunuz 2 hafta sonra yarıyıl tatili devreye giriyor."

Yarıyıl tatilinin bir hafta erkene çekilmesi ve uzatılması ihtimalinin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Bakan Mahmut Özer, şöyle devam etti:

"Bu sık sık konuşuldu, şu an için gündemimizde yok. Şu an için yarıyıl tatilini bir hafta öne almak ya da bir hafta sonuna ilave etmekle ilgili herhangi bir planlamamız yok.

Sadece süreci yakından takip ediyoruz. Eğer gerekirse bu önlemi alabiliriz ama şu an için bizim bilimsel davranmamız gerekiyor. Yani verili bir şekilde konuşmanız gerekiyor.

Verileri şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmamız gerekiyor. Şu andaki elimizdeki veriler, yüz yüze eğitime ara vermeyi ya da 1 hafta tatili öne getirmeyi gerektirmiyor."

Şu an Kovid-19 kaynaklı kapanan sınıf sayılarına dikkati çeken Bakan Mahmut Özer, Omicron varyantı olmadan bu sayı 10 binlere çıktığını gördüklerini belirterek, "71 bine yakın okulumuzda tüm sınıfları kapatılmış olan hiçbir okulumuz bulunmamaktadır, Omicron'un bu hızlı yayılımına rağmen.

Şu andaki verimiz bu ama bunlar haftaya değişir, bakarız, değerlendiririz. Sağlık Bakanlığımızla istişare ederiz Sağlık Bilim Kurulu ile istişare ederiz, buna göre yeni planlamalar yapabiliriz ama şu an için üzgünüm, eğer birileri tatil bekliyorsa yüz yüze eğitime devam ediyoruz."

O cıvıl cıvıl öğrencileri, o çamurların içinde gördüğüm zaman üzüldüm

Bakan Mahmut Özer'e, "Çok eskiden beri devam eden bir şey için söylüyorum, velilerden para alınsın gibi durumlar vardı. Şimdi diyorsunuz ki il il hepsini takip ediyoruz. Şanlıurfa'da neyle karşılaştınız?" sorusu yöneltildi.

Bursa Uludağ Üniversitesi 50. Yılını Coşkuyla Kutlayacak Bursa Uludağ Üniversitesi 50. Yılını Coşkuyla Kutlayacak

Bu ildeki açıklamasının kamera önünde yapılmadığını, normal rutin bir konuşmanın içindeki bir kısmın cımbızlanarak servis edildiğini söyleyen Bakan Mahmut Özer, okulda çok geniş bir alan olmasına rağmen öğrencilerin çamur ve tozun toprağın içinde oynadıklarını gördüğünü söyledi.

"Biz oraya basketbol sahası, voleybol sahası yapabiliriz, rekreasyon olarak orayı çok güzel hale getirebiliriz. O cıvıl cıvıl öğrencileri, o çamurların içinde gördüğüm zaman üzüldüm, ben de kişisel olarak tepki verdim.

Amacımız, ne okul müdürümüzü ne ilçe milli eğitim müdürümüzü ne de il milli eğitim müdürünü kırmak. Bizim derdimiz, okullarımızın imkanlarını iyileştirmek. Bizim kaynakla ilgili bir sıkıntımız yok. Biz gönderdiğimiz ücretin, kaynağın yerinde kullanılmasını ve bunun çok hızlı bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Çünkü kaybedecek vaktimiz yok."

Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi'nin çok hızlı hayata geçirildiğini söyleyen Bakan Mahmut Özer, iki ayda Türkiye'de günde ortalama 272 kütüphanenin yapıldığını söyledi.

Bakan Mahmut Özer, "İstiyoruz ki, biz artık şu kök problemden kurtulalım, her türlü imkanı verelim, imkan eksikliğinden kaynaklanan bir mazeret olmasın. Şanlıurfa'da olmasın, Cizre'de olmasın, İstanbul'da da olmasın, Esenyurt'ta da olmasın, bizim derdimiz o. Şanlıurfa'ya gittiğim zaman 75 okul yatırımı verdim. Tüm ihtiyaçlara baktık. 1 milyarın üzerinde yatırım verdik."

Özel okullar da bunun sistematiğini geliştirecek

Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı ile ilgili detayları da paylaşan Bakan Mahmut Özer, şöyle konuştu:

"Göreceksiniz önümüzdeki dönemde özel okullar da bunun sistematiğini geliştirecek. Bu yasa, eğitim sistemi içindeki tüm öğretmenlerimizi tedrici bir şekilde çok daha güzel bir sistematiğe kavuşturacağına inanıyorum.

Elbette eksiklikler yok mu? Gönlümüzden geçen her şeyi bunun içine koyduk mu? Hayır ama bu ortak bir konsensüs inşallah bu pazartesi de komisyonda görüşülecek. Yasalaştığı zaman 2022 yılında ilaveler verilebilir, daha farklı haklar verilebilir. Önemli olan psikolojik bir eşiği geçmiş olmak."

Eğitimi siyasi malzeme yapmaktan çıkartmamız lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile neden görüşmediniz?" sorusu üzerine Bakan Mahmut Özer, "Keşke bu süreçler hiç yaşanmasaydı."

Eğitimin siyasi malzeme yapılmaması gerektiğini söyleyen Mahmut Özer, "Bakanlığa başladığımdan itibaren tüm paydaşlara benim kapılarım açık, yani bununla ilgili hiçbir şeyim yok. Yeter ki eğitimle ilgili gerçekten 'şunlar şunlar yapılmış ama şu yapılabilir' densin."

Milli Eğitim Şurası'nın 7 yıl aradan sonra düzenlendiğini, şuraya büyük bir katılım olduğunu söyleyen Bakan Mahmut Özer, şuraya Eğitim Komisyonunu davet ettiklerini CHP'den katılım olmadığını, 1 Ekim'de Meclis açıldıktan ve yemin ettikten sonra tüm parti temsilcilerinin yer aldığı Eğitim Komisyonu üyelerini davet ettiğini, CHP'den yine hiç kimsenin gelmediğini söyledi.

"Biz, kapılarımızı bir yere kapatmış değiliz. Bunun öncelikle tüm kamuoyu tarafından bilinmesi gerek. Bizim 5 aylık icraatımıza baktığınız zaman tüm paydaşlarımızın görüşünü almak, yeter ki eğitimle ilgili söyleyecek söz olsun görmediğimiz bir şeyi bize göstersin ama öğretmen atamasındaki bu mülakatlarla ilgili bakan olarak benim hiçbir dahlimin olmadığı, mülakatlarla ilgili yok işte tarikatların listeleri üzerinden öğrencilerin puanları yükseltilmiş, asla ve kata böyle bir şeyin olmadığı, hiçbir dahlimizin olmadığı bir süreç içinde böyle bir siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum."

Her yüksek KPSS puanı ile mülakattaki korelasyon oranının da yüzde 97 gibi çok yüksek olduğunu söyleyen Bakan Mahmut Özer, sürece dahil olmalarının söz konusu olmadığını söyledi.

Emrivakiyi biz bakanlık olarak kabul etmiyoruz

Kemal Kılıçdaroğlu'nun "KPSS puanına göre mülakatta artı 3 puan ve eksi 3 puan verilmesi ile ilgili Danıştay kararı var ve Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay kararına uymuyor." şeklindeki sözlerini aktaran Bakan Mahmut Özer, şunları söyledi:

"Biz de akşama kadar onu araştırdık. Gerçekten var da bizim mi haberimiz yok böyle bir Danıştay kararından. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı hukuk devletinin ilkelerine sıkı sıkıya bağlıdır ve uymak zorundadır ve bunun olmadığını gördük.

Ertesi gün dedik ki, kamuoyu açıklaması yaptık ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu Milli Eğitim Bakanlığının uymadığı Danıştay kararını açıklamaya davet ediyoruz dedik.

Bir açıklama duydunuz mu 'Danıştay kararı vardır, buradadır' diye. Yok. Milli Eğitim Bakanlığı olarak Danıştaya yazı yazdık, artı 3, eksi 3 puan ile ilgili bir şey var mı? diye sorduk.

Danıştaydan da böyle bir kararın olmadığı geldi. Şimdi düşünün bakalım. Söz konusu iddiaların odağında Danıştay kararına uyulmadığı var. Danıştay kararı yok ve bu sanki hiç söylenmemiş gibi yok davranılarak süreç devam ediyor.

Burası hukuk devleti. 7 Ocak'a kadar itiraz süreci var. İtiraz sürecinde itiraz eden, itiraz reddedildiği zaman mahkemelere başvurabilir. Tüm kanalları açık. Yani Kemal Kılıçdaroğlu'na kalmaz.

Bizim gençlerimiz bir haksızlığa uğradığına inanıyorsa tüm hukuki süreçleri takip eder, biz de hukukun almış olduğu kararları uygularız ama siyasetin bu konu üzerinden bir süreci araçsallaştırmasına ben şahsen, hakikaten yadırgadım yani keşke bu süreçler hiç yaşanmasaydı."

Bir gün öncesinde 2022 yılın yatırımlarıyla alakalı geç saatlere kadar çalıştıklarını söyleyen Bakan Mahmut Özer, "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu akşam vakitlerinde dedi ki, ben yarın saat 1'de gidiyorum.

Randevu verilmedi ki, emrivakiyi biz bakanlık olarak kabul etmiyoruz. Böyle bir şey yok. Bakan olduğum zaman ana muhalefet partisi lideri hayırlı olsuna gelebilirdi. O zaman tavrımızı görürdü.

Görüşmeyle ilgili bir talebi oldu da biz ret mi ettik? Öyle bir şey yok. Bir sürü parti temsilcisi geldi. CHP'den de milletvekilleri ile görüşüyorum. Beni ziyarete geliyorlar.

Taleplerini iletiyorlar. Eğitimde bu konunun tartışılmasını, bunun eğitimle ilişkilendirilmesini ben Milli Eğitim camiası olarak kabul etmiyorum."