Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Fatmanur Altun, SETA İstanbul Konferans Salonu'ndaki programda, üçüncüsü düzenlenen kongrenin temasının "değişim ve dönüşüm" olduğunu söyledi.

İçinde bulunulan çağın bilgi çağı olduğunu belirten Altun, "Bir taraftan 'post-truth' diye bir kavramla karşı karşıyayız. Bu kavram hepimizin bildiği hakikat ötesi ya da hakikatin ölümü olarak adlandırılıyor. Öte taraftan bilgi çağı geliyor ve bilgi parmaklarımızın ucuna kadar gelmiş vaziyette. İstediğimiz her bilgiye her an ulaşabiliyoruz." dedi.

Doç. Dr. Altun, hakikat denilen şeye ulaşmanın en önemli yolunun bilgi olduğunu dile getirerek, "Fakat nasıl bir bilgi? Her şeyden önce doğru bilgi olması gerekiyor. Yani içine biraz yanlış karıştırılmış, biraz manipülatif, biraz doğru, biraz yanlış bilgiler değil de tam olarak tabiatla uyumlu, tezinizi ifade edebildiğiniz, tarih karşısında sınanabilecek doğru bilgi bizi gerçek manada hakikate ulaştırabilecek bir bilgi." diye konuştu.

Gün içinde birçok bilginin insanların karşısına çıktığını, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırmanın zor olduğunu söyleyen Altun, şöyle devam etti:

"Böyle olunca bilginin çokluğu, bilgi bombardımanı altında hakikatin gizlendiğini, örtüldüğünü görüyoruz. Hakikat ucuz değil, hakikat bedava değil. Hakikat bize hap şeklinde sunulmayacak. Hakikat her zaman biraz karmaşık olacak. Hakikate ulaşılması biraz zaman, biraz emek isteyecek. Bir propaganda cümlesine sığamayacak kadar karışık, karmaşık olacak. Belki 3, belki 5 cümleyle, belki bir sayfayla anlatılabilecek. Dikkat edin, dolaşımda olan pek çok yalan tek bir cümleden oluşuyor. Vurucu, duygularımıza hitap eden, zihnimizde hemen yer eden böyle cümleler inanın çoğu zaman doğru olmuyor. O bir cümleye sığan yalan haberin doğrusunu açıklamaya kalktığınız zaman belki bir sayfa yazı yazmanız, belki 10 dakika konuşmanız, belki 100 cümle kurmanız gerekiyor. O yüzden bir farkındalığımızın olması gerekiyor. Hakikate ulaşmak için bir çabamız yok ise en azından görüş sahibi olmamak samimiyetini göstermemiz gerekiyor."

- "Türkiye’nin özlediği, beklediği akademisyenlerimiz ve ilim insanlarımız olarak düşünce ve yazın dünyamızda yer alacaklar"

Doç. Dr. Altun, TÜRGEV olarak hakikatle ilişkisini doğru kurmuş, bilgiye erişme konusunda kendi zihnini eğitmiş, etrafındaki meydan okumaların farkına varmış, meydan okumalara karşı çıkabilen ve o ortama rağmen bilim insanı olma yolunda adım atabilecek gençlerin yetiştirilmesi için ciddi gayret sarf ettiklerini belirtti.

3. Ulusal Öğrenci Kongresi’nde çıktılarını sunan Platform Çalışmalarının yanı sıra farklı metotlar ve içerikleri izleyen TÜRGEV Akademi ve EDEP projelerini, Lisansüstü Araştırmacı Yetiştirme burs programını hatırlatan Altun, "Tüm bu projelerle ülkemizin bugün ve gelecekte karşı karşıya kalması muhtemel sorun alanları ile ilgili konuların çalışılmasını teşvik ederken diğer taraftan da farklı üniversitelerde akademisyenlerin yetişmesine katkı vermiş oluyoruz." dedi.

Altun, bunların yanı sıra Güzel İşler Fabrikası adındaki yerleşkelerde faaliyetlerle gençleri sosyal medya etrafında örgütlenen zorbalık ve linç kültüründen uzaklaştırıp kendi sorunlarını yaşayan akranlarıyla bir araya getirdiklerini söyledi.

2025 te Ehliyete Zam Harç Ücretleri Ne Kadar Artacak 2025 te Ehliyete Zam Harç Ücretleri Ne Kadar Artacak

Sosyal medya öncesi muhitlerin yeniden canlandırıldığı ortamlar oluşturduklarını dile getiren Altun, İstanbul’da iki, Ankara’da ve Şırnak’ta birer olmak üzere toplamda dört şubede hizmet veren Güzel İşler Fabrikası projesiyle bilginin kıymetli olduğu, hakikatin peşinde koşma isteğiyle buluşulan ortamları tesis ettiklerini vurguladı.

Doç. Dr. Altun, 3. Ulusal Öğrenci Kongresi kapsamında sunumlarını yapacak olan Platform Çalışmaları öğrencilerinin hukuk, psikoloji, ekonomi gibi farklı alanlarda eğitim gördüklerini, bir arada mesai yaparak interdisipliner bir çalışma anlayışı geliştirdiklerini anlattı.

Başlangıçta yalnızca Vakfın yurtlarında konaklayan öğrencileri bir araya getiren platform çalışmalarının bugün bursiyer olan veya eğitim faaliyetlerine katılan öğrencileri de kapsadığını söyleyen Altun, "İnşallah arkadaşlarımız önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin özlediği, beklediği akademisyenlerimiz ve ilim insanlarımız olarak düşünce ve yazın dünyamızda yer alacaklar." diye konuştu.

Yarın sona erecek kongrede demokrasinin dijitalleşmesinden yapay zekanın cezai sorumluluğuna, depremzede psikolojisinden sosyal medyanın mekan tasarımına etkisine kadar birçok başlıkta oturumlar düzenlenerek sunumlar yapılacak.

Kaynak: