Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hiçbir ülke uluslararası hukuktan üstün değil
Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Doğu Akdeniz'de bulunan hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda birilerinin hakça paylaşım yerine gerilimi körüklemeye çalıştığını belirterek, "Adaletli paylaşım imkanı varken tehdit diline ve şantaj politikalarına başvuruluyor. Oysa hiçbir ülke uluslararası hukuktan üstün değildir. Ülkemiz ne kendi hukukunu ne de Kıbrıs Türkü'nün çıkarlarının çiğnenmesine izin verir" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Edirne'nin İpsala ilçesinde MS4 Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) İstasyonu'ndaki TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni'nde konuştu.
Her aşaması sabırla, dirayetle Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'ın ortak gayretiyle 7,5 senelik uzun ve meşakkatli bir sürecin başarıyla taçlandırıldığını ifade eden Erdoğan, "Her şeyden önce TANAP, Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye güzergahından Avrupa'ya TAP (Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı) hattına bağlanıyor, devamıyla da Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk, Sırbistan, Bosna Hersek güzergahındaki ülkeler de buradan istifade ediyor. Bütün bu adımları atarken, bunun bir bölgesel proje olduğunu, bir barış projesi olduğunu da özellikle vurgulamam lazım'' dedi.
''BU PROJE ÜLKELERİMİZ ARASINDAKİ KÖKLÜ DOSTLUĞUN SEMBOLÜDÜR''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gürcistan üzerinden Anadolu'ya giriş yapılırken Gürcistan'ın gayretlerinin inkar edilemeyeceğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Bu, bir dayanışma ve bu dayanışmanın adı da barış. Bu proje her şeyden önce ülkelerimiz arasındaki köklü dostluğun sembolüdür. TANAP bu aşamaya Türkiye ve Azerbaycan'ın karşılıklı güvene dayalı ilişkileri sayesinde gelebilmiştir. Projenin başarısında ayrıca üretici, transit ve tüketici ülkeler ile projede pay sahibi olan şirketler arasındaki uyum da kilit rol oynamıştır."
TANAP'la ilgili ilk adımın Haziran 2012'de hükümetler arası ve ev sahibi hükümet anlaşmalarının İstanbul'da imzalanmasıyla atıldığını hatırlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Şahdeniz 2 nihai yatırım kararı anlaşmasını ise 2013'ün Aralık ayında Bakü'de düzenlenen bir törenle neticelendirdik. Ardından 17 Mart 2015 tarihinde Kars'ta Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Cumhurbaşkanları olarak TANAP'ın temel atma töreni gerçekleştirildi. Bu tarihten 3 yıl sonra ise 12 Haziran 2018'de dost ve kardeş ülkelerin de katılımıyla Eskişehir'de TANAP'ın açılış törenini yaptık. Haziran 2012'den bu yana geçen sürede TANAP projesinin hayata geçmesi için gerçekten büyük çaba sarf ettik. İçeride ve dışarıda özellikle atlattığımız onca badireye, bölgesel gerilime hatta sıcak çatışmalara varan istikrarsızlıklara rağmen TANAP'ı planlandığı şekilde ilerlettik."
Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in şahsi ilgisi, gerek Gürcistan makamlarının işbirlikleri gerekse projeye emek verenlerin gayretleriyle bugünkü aşamaya ulaşıldığını vurgulayarak, "Hep beraber verilen emeklerin boşa gitmediğini görüyoruz. 'Enerjinin İpek Yolu' olarak görülen bu muhteşem projenin belirlenen takvime, hedeflerimize ve taahhütlerimize uygun şekilde ülkelerimizle ilgili kısmını bugün itibarıyla tamamlamış oluyoruz. Bu projeyle sahip olduğumuz zenginlikleri kendi vatandaşlarımızın, onlarla birlikte tüm bölge halklarının, tüm insanlığın hizmetine sunma irademizi teyit ettik. Biz TANAP'la ülkemizin enerji ihtiyacını garanti altına almanın yanı sıra Avrupa'nın enerji arz güvenliğine de katkı yapmayı hedefledik" diye konuştu.
''BUNDAN SONRA ASIL SORUMLULUK SINIRIN ÖTE TARAFINDAKİ KOMŞULARIMIZA DÜŞÜYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TANAP'ın, Azerbaycan'dan Avrupa'ya uzanan 3 bin 500 kilometrelik enerji koridorunun en önemli parçası olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bugün itibarıyla Azerbaycan'dan doğalgaz ülkemiz üzerinden 20 il, 67 ilçe ve 600 köyden geçerek artık Avrupa'nın kapısına, yani buraya ulaştı. TANAP'la 16 milyar metreküplük Azerbaycan doğalgazının Türkiye ve Avrupa'nın istifadesine sunulması hayalden çıkıp gerçeğe dönüşmüştür. 16 milyar metreküplük bu gaz miktarının 6 milyarını biz, 10 milyarını ise Avrupa ülkeleri kullanacak. Nitekim 18 Kasım 2019 itibarıyla TANAP üzerinden Türkiye'ye taşınan gaz miktarı 3,23 milyar metreküpe ulaştı. İlerleyen yıllarda TANAP'ın taşıma kapasitesini önce 24 milyar metreküp ardından 31 milyar metreküpe çıkarmayı planlıyoruz. Bundan sonra asıl sorumluluk sınırın öte tarafındaki komşularımıza düşüyor. Avrupa'ya gaz sevkinin başlaması için TAP'ın bir an önce tamamlanması gerekiyor. İnşallah TAP'ın da 2020 yılı içinde tamamlanmasını bekliyoruz."
Erdoğan, konuşmasında, insanlığın son iki asırda enerji kaynaklarının kontrolü için savaştığını, çatıştığını, sonucunda da milyonlarca insanın canına mal olan çok ağır bedeller ödendiğini söyledi.
Özellikle içinde bulunulan bu coğrafyanın enerji kaynakları üzerine yaşanan yıkıcı rekabete bizzat sahne olduğunu vurgulayan Erdoğan, Ortadoğu'nun on yıllardır istikrarsızlıkla boğuşmasının arka planında bu mücadele olduğunu, bir damla petrolü insan kanından, insan hayatından daha değerli gören zihniyetin dünyaya barış ve huzur getiremediğini anlattı.
Yaşanan onca acıya, ölüme, yıkıma rağmen ne yazık ki bu anlayışın belli güçler tarafından devam ettirildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Özellikle Doğu Akdeniz'de bulunan hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda birileri hakça paylaşım yerine gerilimi körüklemeye çalışıyor. Adaletli paylaşım imkanı varken tehdit diline ve şantaj politikalarına başvuruluyor. Oysa hiçbir ülke uluslararası hukuktan üstün değildir. Emrivakilerle netice alınamayacağı artık idrak edilmelidir. 'Ben yaptım oldu.' mantığıyla kimse bir yere varamaz. Aba altından sopa göstererek hiçbir ülke bir başkasına haklarından sarfınazar ettiremez. Bilhassa Türkiye böyle bir zillete asla boyun eğemez. Ülkemiz ne kendi hukukunu ne de Kıbrıs Türkü'nün çıkarlarının çiğnenmesine izin verir. Doğu Akdeniz'de ne uzun deniz sınırlarına sahip bir ülkeyi dışlamak, ona rağmen projeler gerçekleştirmeye çalışmak zaten mümkün değildir. Şu an son teknolojiye sahip 2 sondaj gemimiz Fatih ve Yavuz ile 2 sismik araştırma gemimiz bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Biz bunların bağırmalarıyla, çağırmalarıyla oradan bu gemilerimizi çekmeyiz. Orada görevlerini yapıyorlar ve yapmaya da devam edecekler."
Gemilerin ve mürettebatın güvenliğinin ise Deniz Kuvvetleri tarafından en üst düzeyde sağlandığını belirten Erdoğan, bu gemilerin yürüttüğü faaliyetlerin kısa sürede meyve vereceğine inandığını söyledi.
''ŞİMDİ LİBYA'YI TEHDİT ETMEYE BAŞLADILAR, BU ANLAŞMA YAPILDI''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya'ya bu konuda yapılan anlaşmanın parlamentoya geleceğini ve buradan geçmek suretiyle bu işin çok daha farklı bir konuma taşınacağını dile getirerek, "Şimdi Libya'yı tehdit etmeye başladılar. Bu anlaşma yapıldı. Bu anlaşmanın diğer ayakları da aynen uygulamaya girecek. Bizim sondajlarımızdan çatışma ve kan değil, barış ve refah fışkıracaktır. Bu inançla Doğu Akdeniz'deki tüm taraflara samimi bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin enerjiyi bir çatışma aracı yerine işbirliği zeminine dönüştürelim. Diplomasinin imkanlarını kullanmak varken, bölgeye yeni bedeller ödetecek yollara tevessül etmeyin" diye konuştu.
"TÜRKİYE ENERJİ ÜRETEN VE TÜKETEN ÜLKELERİN TAM KAVŞAĞINDA"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, artan nüfus ve büyüyen küresel ekonomi neticesinde enerjinin çok ciddi bir küresel mesele olarak ortaya çıktığını anlattı.
Dünya enerji haritasının değiştiğini, bu alanda yeni aktörlerin, projelerin ve işbirliği modellerinin ortaya çıktığını aktaran Erdoğan, enerji güvenliğinin sağlanmasında üretici transit ve tüketici ülkeler arasındaki etkin işbirliğinin önemli olduğuna inandığını ifade etti.
Türkiye'nin stratejik konumuyla enerji üreten ve tüketen ülkelerin tam kavşağında yer aldığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugün yer kürede yer alan doğalgaz rezervlerinin yüzde 70'i, petrol rezervlerinin ise yüzde 60'ı komşularımızın topraklarında bulunuyor. Ayrıca ülkemiz Avrupa'nın 4'üncü, dünyanın 18'inci en büyük doğalgaz piyasası konumundadır. 2002 yılında 5 ilimizde doğalgaz varken, bugün 81 ilimizin tamamına doğalgaz arzı sağladık. 2019 yılı Ağustos sonu rakamlarıyla 144 bin kilometreyi aşan bir doğalgaz dağıtım şebekesine çıktık. Ülke nüfusumuzun yüzde 81'ine yani 66,5 milyon insanımıza doğalgazı ulaştırdık. 2018 yılı doğalgaz talebimiz ise 49,3 milyar metreküpü buldu. Doğalgaz depolama kapasitemizi 4 milyar metreküpten 11 milyar metreküpe çıkarmayı planlıyoruz. 2 yüzer gaz depolama ve gazlaştırma gemisini hizmete sunduk. İnşallah bunlara bir yenisini daha ekleyeceğiz. Toplamda 5,4 milyar metreküplük kapasiteye sahip Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisi'nin son bölümünün temelini bu sene attık. Bu kısmın 2023'te devreye girmesiyle tuz yapılarında dünyanın en büyük depolama tesisine sahip olacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bu rakamların, istatistiklerin Türkiye'ye sağladığı imkanların yanı sıra çok ciddi bir sorumluluk da yüklediğine işaret ederek, "Nitekim bugüne kadar bu mesuliyetimizin bilinciyle hareket ettik. Karşılaştığımız birçok çifte standarda rağmen diyalogdan, diplomasiden, uluslararası hukuktan asla taviz vermedik. Rekabet yerine işbirliğinin, gerilim yerine müzakerenin, kavga yerine meselelerimizi konuşarak çözmenin peşinde olduk. Bize bir adım atana, biz koşarak gittik. Bugün de yarın da aynı hüsnüniyetle hareket etmeye devam edeceğiz. Ne haklarımızdan vazgeçeceğiz ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hakkını yedireceğiz ne de hakkımız olmayana el uzatacağız. Adalet, istikrar ve bölgesel işbirliği için gayret göstermeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.
"TANAP ülkemizin barışçıl vizyonunun en somut nişanesidir" diyen Erdoğan, dünya gündeminin ticaret savaşlarıyla, terörle, sokak olaylarıyla, istikrarsızlıkla meşgul olduğu bir dönemde Avrupa ile Asya'yı TANAP'la bir kez daha birbirine bağladıklarını, buradan bölgeleriyle beraber tüm dünyaya işbirliği ve ortaklık mesajları verdiklerini, Türkiye'yi üç kıtanın enerji ve ticaret merkezine dönüştürme yolunda yeni bir adım daha attıklarını söyledi.
Erdoğan, TANAP'ın Avrupa bağlantısında emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür etti.
İlham Aliyev'in sergilediği liderliği unutmayacağını dile getiren Erdoğan, projeye hayat veren Gürcistan'a minnettarlığını ifade etti.
İleride kazan-kazan temelinde yeni projelere imza atacaklarına inandığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini, "Yaşasın Azerbaycan-Türkiye kardeşliği" diyerek tamamladı.
ALİYEV: BUGÜN TARİHİ BİR GÜN
Törene katılan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise yaptığı konuşmada Türkiye'de bulunmaktan memnuniyetini dile getirdi.
TANAP'ın temelini 4 yıl önce attıklarını ancak projeyle ilgili çalışmaların 2012'de (Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükumeti arasında Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükumetlerarası Anlaşma'yla) başladığını anlatan Aliyev, İstanbul'da yapılan anlaşmayla TANAP'ın yeşil ışığının yandığını belirtti.
TANAP'a kadar Azerbaycan gazını Türkiye ve Avrupa'ya nakledilmesi etrafında çok büyük tartışmaların ve müzakerelerin yapıldığını aktaran Aliyev, bu müzakerelerin sonuçsuz kalmasının ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bu dev projenin hayata geçirilmesine karar verdiklerini vurguladı.
Aliyev, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattının temelini çağdaş Azerbaycan devletinin lideri Haydar Aliyev'in kendi elleriyle attığını hatırlattı.
Etkinliği "tarihi" olarak nitelendiren Aliyev, "Bugün tarihi bir gündür. Umarım TANAP'ın ömrü uzun olacak, Türkiye-Azerbaycan ve diğer komşu halklara faydası olacak. Bugüne kadar Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattıyla Türkiye ve dünya pazarlarına 450 milyon tondan çok Azerbaycan ve başka devletlerin petrolü nakledilmiştir. Bunun 400 milyondan fazlasını Azerbaycan, 27 milyon ton Türkmenistan, 12 milyon ton Kazakistan, 7 milyon ton Rusya petrolü teşkil ediyor" dedi.
TANAP'ın Güney Gaz Koridoru Projesi'nin parçası olduğuna, bu projelerin hayata geçirilmesinin Türkiye ve Azerbaycan'ın siyasi iradesinin neticesi olduğuna işaret eden Aliyev, "Bugün güney gaz koridoru özünde 7 ülkenin birleştiği uluslararası bir işbirliği projesidir" değerlendirmesinde bulundu.
Aliyev, söz konusu projenin, ülkeler arasında köprüler oluşturacağını ifade etti. Projenin, daha büyük anlaşmalara yol açacağını belirten Aliyev, 3'ü AB üyesi olan 7 ülkenin bundan sonra uzun yıllar birlikte çalışacağını ve bunun faydasını göreceklerini dile getirdi. Aliyev, "Bu proje işbirliği getirir, istikrar getirir, uzun müddetli anlaşma getirir. Bu projelere sadece enerji projeleri gibi bakmak doğru olmaz. Şunu bildirmeliyim ki bizim enerji projelerimiz diğer projelere yol açtı" ifadesini kullandı.
Türkiye-Azerbaycan dostluğu ve kardeşliğinin günden güne daha da geliştiğine vurgu yapan Aliyev, bugün dünya genelinde Türkiye ve Azerbaycan kadar birbirine yakın başka ülkeler tanımadığını kaydetti.
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ticaretin bu yılın 9'uncu ayı itibarıyla 3,4 milyar dolara ulaştığını belirten Aliyev, karşılıklı yatırımların karşılıklı güveni ve kardeşliği gösterdiğini söyledi.
Her iki ülkenin birbirlerinin ekonomisine destek verdiğini kaydeden Aliyev, Türkiye'nin bugüne kadar Azerbaycan iktisadına 12 milyardan fazla yatırımda bulunduğunu, Azerbaycan'ın ise Türkiye'ye 17.5 milyar dolarlık yatırımda bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için açık bir ülke olduğunu da vurgulayan Aliyev, sözlerini şöyle sürdürdü:
"(Türkiye) Aziz kardeşim Başkan Erdoğan'ın liderliği sayesinde hem iktisadi hem siyasi sahada büyük başarılara imza attı. Biz eski dönemleri hatırlıyoruz. O vakitler Türkiye IMF'nin borcundan, başka maliye kurumlarını borcundan yaka kurtaramıyordu. İktisadi bağımlılık ister istemez siyasi bağımlılığa yol açar. Başkan Erdoğan tarafından uygulanan iktisadi siyaset neticesinde Türkiye bu bağımlılıktan yakasını kurtarabildi ve bugün Türkiye çok güçlü bir ekonomiyle dünya çağında güç merkezidir. Sadece bulunduğu bölgede değil dünyada Türkiye’nin sözünün gücü artıyor ve imkanı genişliyor. Herkes bilmelidir ve unutmamalıdır kime borçludur bu kardeş ülke? Tarihte liderlerin rolü hakkında çok sayıda kitap yazıldı, ilmi eserler yaratıldı. Muhtelif fikir ve görüşler olabilir ancak tarih gösteriyor ki liderin rolü birçok durumda halledici olur. Bu yadsınamaz."
"TÜRKİYE'NİN GÜCÜ BİZİM GÜCÜMÜZDÜR"
Türkiye ve liderinin, gelişmeyi ve istikrarı sağladığını, buna kendilerinin de sevindiğini ifade eden Aliyev, "Çünkü Türkiye'nin gücü bizim gücümüzdür. Türkiye’nin gururu bizim gururumuzdur. Biz birlikte bundan sonra da iki kardeş ülke olarak kol kola ileriye gideceğiz. Bizim önümüzdeki bütün ufuklar açıktır. Hayata geçirdiğimiz bu dev projeler bizim gücümüzü gösteriyor ve artmasını sağlıyor. İktisadi güç de sonuçta siyasi güce çevrilir" diye konuştu.
TANAP ve güney gaz koridorunun aynı zamanda enerji güvenliği projesi olduğunu aktaran Aliyev, bugün dünya çapında enerji güvenliği konusunda dünyanın ilgi ve dikkatini çektiğini kaydetti.
Üretici ülke Azerbaycan, enerjinin geçtiği ülkeler ve tüketici ülkelerin başarılı bir birliktelik sergilediğine dikkati çeken Aliyev, çıkarlarının bir olduğunu, faydalarının da adaletli bir şekilde bölüşülerek bölgedeki ekonomiye ve istikrara olumlu katkı sağladığını ifade etti.
Aliyev, bundan sonra hayata geçirecekleri projelerin TANAP, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, Bakü-Tiflis-Kars gibi uğurlu olacağını dile getirerek, "Türkiye ve Azerbaycan geleceğe güvenle ilerleyecek. Yaşasın Türkiye-Azerbaycan dostluğu ve kardeşliği" dedi.
TÖRENDEN NOTLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından, TANAP Avrupa Bağlantısı'nın açılışı için hazırlanan butona, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Gürcistan Başbakanı Giorgi Gakharia, Sırbistan Meclis Başkanı Maja Gojkovic ve diğer katılımcılarla birlikte bastı.
Erdoğan, bu sırada "Tüm dünya duysun. Şimdi Azerbaycan, Gürcistan üzerinden yüzlerce, binlerce kilometrelik TANAP projemizin butonuna basarak veriyoruz gazı. Çok önemli adım da özellikle şu olacak. İnşallah 8 Ocak'ta TürkAkım doğalgazın adımını İstanbul'da atacağız inşallah. Bunun da müjdesini şimdiden vermiş olalım" dedi.
Törene, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Gürcistan Başbakanı Giorgi Gakharia, Sırbistan Meclis Başkanı Maja Gojkovic, Kuzey Makedonya Başbakan Yardımcısı Koco Angjushev ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Şefik Caferoviç ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman da katıldı.
TANAP 20 İLDEN GEÇİYOR
TANAP'ta ilk adım, Türkiye-Azerbaycan arasında 24 Aralık 2011'de imzalanan mutabakat zaptıyla atıldı. Bu kapsamda Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) tarafından TANAP Doğalgaz İletim A.Ş. kuruldu. Şirket, TANAP'ın tasarımı, inşaatı ve işletilmesini tamamlamak üzere proje sahibi olarak yetkilendirildi.
Projenin hukuki altyapısı 26 Haziran 2012'de İstanbul'da Türkiye ve Azerbaycan arasında imzalanan hükümetler arası anlaşma ve "Ev Sahibi Hükümet Anlaşması" ile oluşturuldu. Ev Sahibi Hükümet Anlaşması, 10 Eylül 2014'te TBMM tarafından onaylandı.
Hattın açılışı 12 Haziran 2018'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in katıldığı törenle Eskişehir'de gerçekleştirildi. Türkiye'ye TANAP'tan ekim sonu itibarıyla 3 milyar 180 milyon metreküp gaz geldi.
Toplam kapasitesi 16 milyar metreküp olan boru hattından Türkiye'ye gelen gaz miktarının yakın zamanda 6 milyar metreküpe çıkarılması hedefleniyor. Kalan 10 milyar metreküp doğalgaz ise TAP ile Avrupa'ya gönderilecek.
TANAP'ın Türkiye-Gürcistan sınırında Ardahan'ın Posof ilçesi Türkgözü köyünde başlayan yolculuğu, Kars, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Sivas, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ ve Edirne olmak üzere 20 il ve 67 ilçeden geçerek Türkiye-Yunanistan sınırında sona eriyor.
TANAP'ta, SOCAR ve Güney Gaz Koridoru A.Ş.'nin yüzde 51, Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.'nin yüzde 30, BP'nin yüzde 12 ve SOCAR Türkiye Enerji A.Ş.'nin de yüzde 7 hissesi bulunuyor.