Sinan Oğan'ın seçim otobüsüne dün bir saldırı oldu. İşte Erzurum'da bir olay yaşandı. Bunlar siyasette olmaması gereken işler. Siyasette şiddetin yeri olmaz. Biz şiddete karşıyız ama ikiyüzlülüğe de karşıyız" dedi.
Orhaneli'ne "Kapadokya" renkli Togg ile gelen Bakan Varank, ilçe meydanından vatandaşlara hitap ederek, AK Parti olarak 21 yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, hizmet etmenin, yeni projelerin ve üretmenin derdinde olduklarını söyledi.
Türkiye'nin en büyük ferrokrom tesisinin şu anda Orhaneli'nde yapıldığını aktaran Varank, tesisin buradaki madenleri kullanacak, istihdam oluşturacak ve ilçeyi kalkındıracak en büyük tesislerden biri olduğunu dile getirdi.
AK Parti olarak aynı kararlılıkla yola devam edeceklerini belirten Varank, şöyle devam etti:
"Bu hizmet kervanının devam etmesi için sizlere hizmet edebilmemiz için bunun yolu 14 Mayıs'tan geçiyor. 14 Mayıs'ta biz aziz milletimizin doğru tercihi yapacağına inanıyoruz ama onun için gayret göstereceğiz. 14 Mayıs'ta sandıkları adeta patlatacağız ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızı tekrar o sandıktan cumhurbaşkanı olarak çıkaracağız. Buna var mıyız? 14 Mayıs'ta Sayın Cumhurbaşkanı'mızı tekrar bu geminin kaptan köşküne oturtmaya var mıyız? Sayın Cumhurbaşkanı'mızı kaptan köşküne oturtmak yetmez. Onun takım arkadaşları, yol arkadaşları var. Bu davaya onunla beraber hizmet etmeye çalışan arkadaşlarımız var. Onları da Meclis'te çoğunluğa getirmemiz lazım. Getirmemiz lazım ki bu Meclis ona buna kalmasın. Terör destekçilerinin sesini çıkarabildikleri bir yer olmasın. Cumhur İttifakı'nı Meclis'te de çoğunluğa getirmeye var mısınız? Bursa'da birinci bölgede, ikinci bölgede 10'da 10 yapmaya var mıyız?"
- "Böyle bir sistemle apartman yönetemezsiniz"
Orhaneli'ne hizmetleri getirmeye devam edeceklerine dikkati çeken Varank, Doğancı Tüneli'nde son 100 metreye geldiklerini ardından Kapıkaya Tünelleri'ni bu ilçeye kazandıracaklarını aktardı.
Ferrokrom tesisinde yüzlerce insanın istihdam edileceğini belirten Varank, "Bununla da yetinmeyeceğiz. Belki arkasından paslanmaz çelik tesisini buraya kazandıracağız. Yeter ki biz bir olalım, beraber olalım. Hep birlikte ay yıldızlı al bayrağımıza hizmet etmenin sevdasında olalım. Allah'ın izniyle bunu başarırız." dedi.
Varank, AK Parti'nin karşısında bir yıkım koalisyonunun olduğunu dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Karşımızda bir yıkım ekibi var. Bu ülkede hiç taş üstüne taş koymadılar. Bu ülkeye bıraktıkları hiçbir eser yok ama her işe karşı çıktılar. Bunlar eski Türkiye'yi tekrar bugüne getirmeye çalışıyorlar. Eskiden bu ülkede kirli koalisyonlar, kirli pazarlıkların döndüğü koalisyonlar dönemi vardı. 'Sana iki bakanlık vereyim. Üç milletvekilini transfer edeyim. Hükümeti kurayım. Ben yoluma bakayım' diyen koalisyonlar vardı bu ülkede. Şimdi aynısını bugüne getirmeye çalışıyorlar. Diyorlar ki 'Biz yedili koalisyonlarla bu ülkeyi yönetmeye çalışacağız'. Ya Allah aşkına siz böyle bir sistemle apartman yönetemezsiniz apartman. Türkiye'yi nasıl yöneteceksiniz? Bu milletin aklıyla o kadar dalga geçiriyorlar ki bakınız Meral Akşener çıkmış ne diyor biliyor musunuz? 'Bu ülkede en müreffeh zamanlar, en mutlu zamanlar koalisyon dönemlerindeydi'. Ya sen kimi aldatıyorsun? Biz o zamanları gayet iyi hatırlıyoruz. Senin İçişleri Bakanı olduğun bu ülkede terörün kol gezdiği zamanları gayet iyi hatırlıyoruz. Bu ülkede karakolların saatlerce tarandığı, bir helikopterin bile kaldırılamadığı zamanları biz gayet iyi hatırlıyoruz."
- "Terör örgütleriyle pazarlık yapıyorlar"
Muhalefetin Türkiye'yi çıkar çatışmalarının içine sürüklemek için kirli pazarlıklar yaptığını dile getiren Varank, şöyle konuştu:
"Artık sadece kendi aralarında pazarlık yapmıyorlar. Kimlerle pazarlık yapıyorlar biliyor musunuz? Terör örgütleriyle pazarlık yapıyorlar. İşte PKK'nın sözde Kandil'deki liderleri her gün açıklama yapmıyor mu? Ne diyorlar? 'İmralı'daki tecridi bitireceğiz. Hapishanedeki teröristleri dışarı çıkaracağız' diyorlar. '14 Mayıs'tan sonra özerkliği getireceğiz' diyorlar. Peki bunu kime güvenerek söylüyorlar? Kılıçdaroğlu'na güvenerek söylemiyorlar mı? Bu yedili koalisyona güvenerek söylemiyorlar mı? Sadece PKK'yla mı pazarlık yapıyorlar? Bakın bugün FETÖ her gün açıklama yapıyor. Ne diyor? '14 Mayıs'tan sonra Türkiye'ye döneceğiz' diyorlar. Bu KHK'liler var ya Fetullah'ın atletini yüzüne sürmeyi şeref sayan askerdeki, polisteki, adliyedeki FETÖ'cüler var ya 'Onları geri getireceğiz' diyorlar. Kılıçdaroğlu demiyor mu 'Biz KHK'lileri tekrar işine iade edeceğiz' ama bizim milletimiz terör örgülerine müsaade eder mi? Bu ülkenin, terör örgütlerine peşkeş çekilmesine müsaade eder mi?"
Kirli pazarlıklarla bu ülkenin yönetilmesine müsaade etmeyeceklerini dile getiren Varank, terör örgütlerinin bu ülkede sesinin çıkmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla AK Parti'nin İstanbul'da gerçekleştirilen "Büyük İstanbul Mitingi"ne 1 milyon 700 bin kişinin katıldığını hatırlatan Varank, "İşte o resim sadece Türkiye'den görünmedi. İngiltere'den, Yunanistan'dan, medyanın manşetlerine bakmanız lazım. Hepsi diyor ki 'Bu kadar kalabalığı Erdoğan nasıl topluyor?' Onun formülü belli. Erdoğan yıllardır milletiyle beraber yürüyor. Onların içinden çıkmış sahici bir lider. Adam gibi adam. Onun için bu millet şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da onun arkasında dimdik duracak. Biz buna yürekten inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Şiddetin her türlüsüne karşıyız"
Seçim atmosferinde demokratik yarışın sandıkta yapıldığını anlatan Varank, şimdiye kadar 15 seçimin 15'ini de büyük bir farkla sandıkta kazandıklarını söyledi.
Varank, bugünlerde çeşitli provokasyonlara yeltenenlerin olabileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Dün Bursa'da kent meydanında HDP'nin mitinginden çıkan bazı kimseler bizim oradaki standımıza sopalarla saldırmaya kalktı. Sinan Oğan'ın seçim otobüsüne dün bir saldırı oldu. İşte Erzurum'da bir olay yaşandı. Bunlar siyasette olmaması gereken işler. Siyasette şiddetin yeri olmaz. Bir şiddete karşıyız ama ikiyüzlülüğe de karşıyız. Şimdi 'seçim otobüsleri taşlanıyor' diye konuşanlar 2011 yılında Sayın Cumhurbaşkanı'mızın otobüsü Hopa'da taşlanırken ağızlarını açtılar mı? Bir geçmiş olsun dediler mi? Demediler. O Kılıçdaroğlu var ya ne dedi biliyor musunuz? 'Rüzgar eken fırtına biçer' dedi. Şimdi o cümleleri kuranlar siyasette şiddetle ilgili 'Neden sesinizi daha çok yükseltmiyorsunuz?' diyorlar. İşte ben yükseltiyorum. Biz şiddete karşıyız. Siyasette şiddet olmaz ama siz de ikiyüzlülüğü bırakın. Burada diğer partilerin il başkanları var. Dün bizim standımıza saldırı oldu. CHP'nin il başkanı arayıp bir 'geçmiş olsun' dedi mi? İYİ Parti'nin il başkanı arayıp 'geçmiş olsun' dedi mi? DEVA'nın ki dedi mi? Koalisyonunkiler dedi mi? Hiçbiri geçmiş olsun demiyor. Onun için bu ikiyüzlülüğü de bırakmaları lazım. Eğer şiddete karşıysak toptan karşı olmamız lazım. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın otobüsü taşlanınca 'Böyle iş olmaz' demeniz lazım ama siz bunları demeseniz de biz her zaman doğrusunu yaptık. Tekrar söylüyoruz. Siyasette şiddet olmaz. Şiddetin her türlüsüne karşıyız. Kime yapılıyorsa karşıyız. Kim yapıyorsa karşıyız ama biz işte bunlara fırsat bırakmayacağız. Provokasyonlara fırsat bırakmayacağız. Allah'ın izniyle 14 Mayıs'ta bayramımızı hep birlikte yaşayacağız. Coşkumuzu tüm Türkiye'ye göstereceğiz ve Allah'ın izniyle Türkiye'yi başka yarınlara, başka ufuklara hep beraber taşıyacağız."