ISAPS tarafından yapılan "Global Survey 2020 Raporları"na göre, Türkiye, dünyada en çok estetik cerrahi yapılan 5. ülke olurken, en çok burun estetiği, bunu liposuction, meme, göz çevresi estetiği ve yüze yağ enjeksiyonu takip etti.

thumbs_b_c_47189d41bca2a7c8554edb0f8298d0ff

Sosyal yaşamın birçok alanının ciddi şekilde sekteye uğradığı salgının ilk yılında sağlık alanında zorunlu olmayan ameliyatların tümü ertelendi, hastaneler Kovid-19 endişesiyle en çok çekinilen mekanlar haline geldi.

Ülkelerin kapanmaları nedeniyle sağlık turizminin de ciddi şekilde etkilendiği bu dönemde Türkiye, estetik ve plastik cerrahide de cerrahi olmayan estetik işlemlerde de büyüme gösterdi. Bu büyüme, ISAPS'ın dünya çapında yapılan kapsamlı araştırmasında ortaya konuldu.

Araştırmanın sonuçlarına dair sorularını yanıtlayan ISAPS Başkanı Prof. Dr. Nazım Çerkeş, ISAPS'ın dünyada estetik cerrahi ve cerrahi olmayan operasyonların tahmini sayılarının saptanması konusunda global anket yapan tek kuruluş olduğunu söyledi.

Bu nedenle anketin dünyadaki en önemli medya kuruluşları tarafından referans olarak kabul gördüğünü belirterek, çalışmanın sadece plastik cerrahlar tarafından cevaplandırıldığı için diğer branşlarca gerçekleştirilen işlemlerin tahmini sayısını göstermediğini, muhtemel sayıların belirtilenden çok daha yüksek olabileceğini aktardı.

Prof. Dr. Çerkeş, estetik cerrahi ve kozmetik işlemlerde son yıllarda giderek artan bir trend olmasına karşın 2020 yılın raporunda salgın nedeniyle, ameliyat ve işlem sayılarında bir önceki yıla göre düşüş olduğunu 2021 yılındaki raporda işlem sayılarının tüm dünyada ciddi oranda artacağını düşündüğünü aktararak, şunları söyledi:

"2020 ISAPS Global Surveyi'nde sayılara baktığımızda Türkiye'nin 5. sırada olduğunu görüyoruz. Daha önceki yıllarda ülkeler genelinde 8 ila 10. sıralarda yer almaktaydık.

Türkiye'nin bu yükselişini estetik işlemler için yurt dışından gelen hasta sayısındaki ciddi artışa bağlıyorum. Ülkemizdeki plastik cerrahların başarısı, hastane alt yapımızın güçlü ve kaliteli olması ve rekabetçi fiyatlar Türkiye'yi estetik cerrahi sağlık turizminde öne çıkardı. Önümüzdeki yıllarda bu ivmenin artarak devam edeceğini ve yurt dışından gelen hasta sayılarının daha da artacağını sanıyorum."

Salgına rağmen sektör yüzde 1,8'lik bir büyüme sağladı

ISAPS Hasta Güvenliği Kurulu Üyesi Prof. Dr. Akın Yücel de estetik işlemlerin salgına rağmen yükselişden sonra birkaç sebep olduğuna işaret ederek, bu süreçte seyahat, eğlence, giysi, mücevher gibi alışverişlere ayrılan payın estetik işlemlere aktarıldığını, ayrıca eve kalınan sürecin zaman sorunu olanlar için bir olanak doğurduğunu aktardı.

Prof. Dr. Yücel, araştırma sonuçlarına bakıldığında cerrahi olan/olmayan tüm estetik işlemler baz alındığında her şeye rağmen sektörün yüzde 1,8'lik bir büyüme gösterdiğinin anlaşıldığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"Zorunlu olmayan tüm ameliyatlar gibi estetik cerrahi ameliyatlarının da durdurulduğu bu dönem cerrahi işlemlerde yüzde 10,9'luk bir azalmaya yol açtı. Bu rakamın kapanma süreleri dikkate alındığında daha yüksek olması beklenirdi insanlar estetik cerrahiye bu süreçte yoğun talep gösterildi.

Cerrahi olmayan işlemler ise klinik ortamlarda yapılması ve kliniklerin çok kısa süre kapatılması nedeniyle pandemiden etkilenmemiş görünüyor. 2019 yılına göre yüzde 5,7'lik bir artış söz konusu."

Salgında en çok burunlar düzeltildi

Türkiye'de en sık yapılan estetik cerrahi ameliyatının burun estetiği olmayı sürdürdüğünü son rapora göre ilk 5 ameliyatta sıralamanın değiştiğinin görüldüğünü, bu ameliyatları, burun estetiği, liposuction, meme büyütme, göz çevresi estetiği ve yüze yağ enjeksiyonu şeklinde sıraladı.

Prof. Dr. Yücel, "Rapora göre, tüm estetik işlemler dikkate alındığında Türkiye dünyada en çok işlem yapılan 5. ülke durumunda. Cerrahi olmayan işlemlerde dünya sıralamasında botoks, dolgu ve mezoterapilerin de yer aldığı enjekte edilebilen işlemler listesinde dünya dördüncüyüz."

En çok hasta Almanya'dan geldi

Türkiye'de estetik işlemlerin yüzde 25,8'ini yurt dışı hastaların oluşturduğunu ve büyük bölümünün şirketler kanalıyla geldiğini anlatan Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hastalar, en çok Almanya, İngiltere ve Fransa'dan geliyor. Buralar yoğun Türk nüfusun ve girişimci iş insanlarının yaşadığı ülkeler, canlı bir sağlık turizmi de var.

Orta Doğu ülkelerinin daha geride olması şaşırtıcı bu da saç ekiminde plastik cerrahların payının küçük olması şeklinde yorumlanabilir. Bilindiği gibi saç ekimi sektörü plastik cerrahlar ve dermatologlar tarafından yapılması gerektiğine rağmen hekim olmayanların bile çok sayıda işlem yaptığı çok büyük bir merdiven altı sektör durumunda."

Salgında insanların kendileriyle ilgilenmesi talebi arttırdı

Avrupa Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Boardu (EBOPRAS) ve Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) İkinci Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirdöver de bu raporda Türkiye'nin estetik cerrahinin en sık yapıldığı 10 ülkeden biri olduğu için yer aldığını, hatta bazı işlemlerde ilk 5'te bulunduğunu dile getirdi.

Bu sonuçların sürpriz olmadığını aktaran Demirdöver, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kovid-19 salgının erken dönemlerinde verdiği belirsizlikle pek çok kişi ameliyatsız işlemler de dahil olmak üzere estetik ameliyatlardan uzak durdu. Bu dönemde biz plastik cerrahlar olarak acil ameliyatlar ve tümör ameliyatlarını gerçekleştirdik.

Mide küçültme ameliyatlarındaki ölüm vakaları artıyor Mide küçültme ameliyatlarındaki ölüm vakaları artıyor

Kovid-19 aşısının bulunması, korunma önlemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte belli protokoller dahilinde estetik ameliyatlara yeniden başlandı.

Salgın sürecinde insanların kendisiyle ilgilenmeye daha çok zaman bulmuş olması estetik ameliyatlara olana talebi biraz daha artırmış olabileceği kanaatindeyim."

Editör: Kadir KURTAY