İnsanın kendini kötülüklerden arındırması yönüyle bedenin zekâtı olan orucun; uykunun en tatlı zamanında manevi bir coşku yaşatan sahurun, duaların kabul anı olan iftarın, “insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delili olarak indirilen Kur’an’ın” (Bakara,185), bin aydan daha hayırlı bir gecenin, mali yardımlaşma ve dayanışma duygularının göstergesi zekât ve sadakanın; huzur, mutluluk ve sevinç ânı bayramın yaşandığı zamanlardır Ramazan…
Her ibadette olduğu gibi kulu Rabbine yaklaştırır Ramazan. Hayatın içerisinde bizi Rabbimize yöneltir ve o yolda doğru yol almamızı sağlar. 30 gün boyunca rahmete ve berekete kavuşturur. Cehennemden ve ona yönelten şeytan ve onun hilelerinden bizi korur.
Ramazan ayı mutluluklar için bir zaman dilimi.. Mutluluk insanın sahip olduğu en güzel duygu…
İftar ânı oruç tutan için mutluluk ânıdır. Peygamberimizin deyimiyle, “oruçlu için iki sevinç ânı vardır: İftar ettiği zaman ve Rabbi ile karşılaştığı zaman.” Her ne kadar bu sene yaşayamasak da iftar sofraları, dostlarla, ihtiyaç sahipleriyle bir araya geldiğimiz, saygı ve sevgimizi dillendirdiğimiz vakitlerdir. “İnsanların hayırlısı, insanlara hayırlı olandır” buyuran Rasûlün ümmeti olarak sosyal adaletin gerçekleşmesi, sevgi ve kardeşlik için; zengin ve fakiri, işçi ile işvereni aynı sofraya oturtabilmenin hazzını yaşıyoruz Ramazanda. “Bir kimse, oruçlu birine iftar ettirirse oruçlunun sevabı kadar sevap alır” müjdesi de bizim mutluluğumuza katkıda bulunur.
Ramazan ayını O’nun bizden istediği arınma ve yenilenmeyi de gerçekleştirerek, samimi kulluk görevlerimizi de yaparak nefsimizi ve ruhumuzu parlatan bir sonuçla yaşadığımızda “Kim inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır” ve “Oruç tutanlar cennete, oruç tutanlar için ayrılmış Reyyan kapısından girerler ” sözünün ifade ettiği özel bir kapıdan geçme ayrıcalığına sahip olmak da en büyük mutluluk sebeplerinden birisidir.
“Âdemoğlunun her ameli kendisinindir, oruç müstesna. Çünkü o benimdir, onun mükâfatını verecek olan benim” buyruluyor kudsî hadiste. Yüce Allah tarafından özel olarak mükâfatlandırılmak da mutluluktur.
Geçici malı kalıcı yapmanın en güzel yolu zekât ve sadakalarla ihtiyaç sahiplerini sevindirmek, onların gözlerindeki mutluluk ışığını görmek, bireyselleşen, yalnızlaşan ve yabancılaşan insanı şefkat ve merhamet kanatlarımızla kucaklayıp toplumun sosyal yaralarını sarmak da mutluluğumuza mutluluk katmaktadır.
Camilerimizden, cemaatle teravihlerimizden uzak, mahzun yaşadığımız bu Ramazanda mutluluğu ararken, sonunda bayramla bayram etmek duamız olsun.
Sedanur SEZEN / Bursa İl Müftü Yardımcısı
