Müzede düzenlenen basın toplantısında konuşan Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü M. Özalp Birol, "Gelecek Hatıraları" sergisinin yaklaşık 2 yıllık geçmişi olduğunu belirterek, müzedeki Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu'nu oluşturan Suna Kıraç'ın bu koleksiyonundan yola çıkarak, onun anısına serginin hazırlandığını söyledi.

Birol, sergideki eserlere değinerek, "Kütahya çini ve seramikleri ağırlıklı ancak Anadolu coğrafyası üzerinde diğer seramik ve çini kültürlerini de ihmal etmeyen bir yaklaşımla bu zanaatı, çağdaş sanata bağlayan ve güncel hale getiren ilginç bir sergi hazırlayalım fikri oluştu." dedi.

Pera Müzesi Süreli Sergiler Yöneticisi Begüm Akkoyunlu Ersöz de "Gelecek Hatıraları" sergisi için, "Uzun uzun tekrar tekrar gezmek isteyeceğiniz bir sergi hazırlandı. Bir koleksiyondan çıkıp bir serginin hayalini kurmak, hangi eserlere ve hangi sanatçılara ulaşılabileceğini hayal etmek, bunun da ötesinde var olanlarla değil, sanatçıların ürettiklerinin neler olabileceğini hayal etmek çok güzel bir kurguya ulaştı ve değerli bir sergi oldu." ifadelerini kullandı.

Serginin küratörü Ulya Soley, 18 sanatçının yapıtının projede bir araya geldiğini aktararak, "Motiflerin Hatırlattıkları", "Nesnelerin Hafızası", "Bölgenin Hafızası" ve "Geleceği Hatırlamak" başlıklı dört bölümden oluştuğunu ve her bölüme Suna Kıraç'ın koleksiyonundan bir seçkinin de eşlik ettiği bilgisini verdi.

Sergi tasarımını Studio No Frame'den Yelta Köm ve Elif Tan'ın, grafik ve katalog tasarımını Esen Karol'un üstlendiği "Gelecek Hatıraları", 24 Mart 2024'e kadar Pera Müzesi'nin 4. ve 5. kat sergi salonlarında ziyarete açık olacak.

- "Tam Yerinden: İstanbul'a Panoramik Bakışın Tarihi" sergisi

Panoramik temsilin küresel tarihinde İstanbul'un rolünü yeni perspektiflerle izleyiciye sunan "Tam Yerinden: İstanbul'a Panoramik Bakışın Tarihi" sergisinde ise 15. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan bir süreçte üretilen panoramik İstanbul imgeleri interaktif deneyim alanı ve 3D animasyon ile birlikte yer alıyor.

Küratörlüğünü Çiğdem Kafescioğlu, K. Mehmet Kentel ve M. Baha Tanman'ın yaptığı sergi, panoramik görüntülerin üretim ve tüketimindeki katmanlı ilişkilerini ele alırken, bu görüntülerin farklı izleyici kitleleri arasında dolaşımını, algılanma şekillerini, yüzyıllar içinde yaygınlık kazanmış farklı medyalar arasındaki bağlantıları irdeleyen bir bakış açısı sunuyor.

Özalp Birol'un serginin hikayesini anlattığı toplantıda İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yöneticisi Gülru Tanman da şu değerlendirmelerde bulundu:

"İstanbul küresel ölçekte en çok imgesi üretilen şehir. Bu konuda İstanbul'un siyasal ve simgesel öneminin payı büyük. Aynı zamanda kesintisiz bir biçimde her dönem çok büyük ve kalabalık bir şehir olması da var. Topografyasının sunmuş olduğu doğal manzara ve seyir noktaları da var. Yani İstanbul kendiliğinden resmedilmeye çok elverişli bir şehir. Sergide de yaklaşık 500 yıllık bir zaman dilimi içinde çoğunlukla manzara, seyir noktalarından yapılmış İstanbul betimleri, bunların arasındaki ilişki, ortaklaşan, farklılaşan görsel dil ve bunların başka mecralara yansımasını göreceksiniz."

2024-KPSS Ortaöğretim Sonuçları Açıklandı: Sorgulama Detayları 2024-KPSS Ortaöğretim Sonuçları Açıklandı: Sorgulama Detayları

- Sergi İstanbul'un tarih içerisindeki konumuna odaklanıyor

Doç. Dr. Çiğdem Kafescioğlu ise "panorama" formunun ortaya çıkışından ve İstanbul imgelerinden bahsederek, "Özellikle 19. yüzyılda İstanbul'u gerek Tepebaşı'ndan gerekse Galata Kulesi'nden resmeden sanatçılar izleyicilerine şehri tam yerindeymiş gibi gösterme fırsatı sunduklarının altını çiziyorlardı. Panoramanın Galata Kulesi'nden tam yerinden çizildiğini özellikle vurguluyorlardı." diye konuştu.

Sergide aralarında Robert Barker, Henry Aston Barker, Matthaus Seutter ve Matthaus Merian'ın bulunduğu, İstanbul'a panoramik bakan sanatçıların çalışmalarından seçki yer alıyor.

Sergi, yangın felaketlerinden sanayileşmeye panoramaların İstanbul tarihinin farklı unsurlarını belgelemekte nasıl kullanıldığını, üretildikleri döneme atıfta bulunan örneklerle gözler önüne seriyor.

Merkezine 19. yüzyıl panoramalarını ve panoramik imgelerini almakla birlikte, panoramik bakışın erken modern döneme uzanan örneklerini de kapsayan ve İstanbul'un bu tarih içerisindeki konumunu yeniden düşünmeye davet eden sergide, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonlarında yer alan, daha önce hiç teşhir edilmemiş ve yayımlanmamış bir erken 19. yüzyıl panoraması da ilk kez gün yüzüne çıkıyor.

- Sergiye makaleler içeren kapsamlı bir katalog eşlik ediyor

Üç bölümden oluşan sergi, erken modern döneme tarihlenen panoramik İstanbul görüntülerine bir bakış ile başlıyor. Döneme ait önemli öğeleri ve anları vurgulayan nesnelerin sergilendiği bu bölüm aynı zamanda, o dönemde kenti bütün olarak resmetmenin farklı biçimleri arasındaki bağlantılara dikkati çekiyor.

Panoramik temsil biçiminin Osmanlı ve Avrupa’daki dolaşımını resim, baskı ve fotoğraf dışında, efemera ve arşiv belgelerinin de dahil olduğu geniş malzeme seçkisi üzerinden okuyan "Tam Yerinden: İstanbul'a Panoramik Bakışın Tarihi" sergisine kent, mimarlık, sanat, fotoğraf ve modern tüketim tarihlerini panoramik imgeler çerçevesinden yeniden okumayı amaçlayan makaleler içeren kapsamlı bir katalog eşlik ediyor.

Kitapta, Erkki Huhtamo, Çiğdem Kafescioğlu, A. Hilal Uğurlu, Namık Günay Erkal, M. Baha Tanman, Ahmet A. Ersoy, K. Mehmet Kentel ve Tarkan Okçuoğlu'nun panoramik mecra ve İstanbul'un bu mecra içindeki yerini tarihsel çerçevede ele alan makaleleri yer alıyor.

Sergi, 24 Mart'a kadar Pera Müzesi'nin 3. katında ziyarete açık olacak.

Müze, salıdan cumartesiye 10.00-19.00, pazar günleri 12.00-18.00'de gezilebiliyor. Cuma günleri "Uzun Cuma" kapsamında 18.00-22.00 arası tüm ziyaretçiler, çarşamba günleri ise "Genç Çarşamba" kapsamında tüm öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebiliyor.

Kaynak: