Dün gerçekleştirilen ödül töreni sonrası açıklamalarda bulunan Fatih Birol, petrol üreticisi ülkelerin temiz enerjiye geçiş konusundaki tutumlarına dair, "Bazı petrol üreticisi ülkeler iklim değişikliğiyle mücadelede adım atma konusunda temkinli ya da adım atmak istemiyor.

thumbs_b_c_1673b7f28ec76f4c77d47ac6f47fb1c1

İklim değişikliği müzakerelerinde en çok sorun çıkan konulardan birisi. Bazı ülkeler temiz enerjiye geçişin önlenemez olduğunun farkındalar ve artık bu gerçeği kabul ederek ekonomilerini buna göre yönlendirmeye çalışıyorlar.

Özellikle petrol üreticileri için temiz enerji dönüşümünde adım atmaları konusunda yaptığım önderliği taltif ettiler ve BAE İklim Değişikliği Özel Elçisi Sultan Ahmed Al Jaber'den bu ödülü aldım.

Böyle bir ödülün çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü petrol üreticisi ülkelerin temiz enerji dönüşümüne yönelik bir önderlik fikri için arayış içinde olduklarını gösteriyor."

Orta Doğu'daki birçok ülkenin ekonomisinin petrol gelirlerine bağlı olduğunu anımsatarak, petrol gelirlerinin düşmesinin sadece ekonomik değil sosyal olarak da ciddi sorunlar doğurabileceği uyarısında bulundu.

Son 900 yılın en kötü kuraklığı yaşanıyor

Bazı ülkelerin bu gerçeği kavrayarak gelirlerini çeşitlendirmeye çalıştığını, "UAE, Katar, Umman ve Irak gibi ülkeler gelişmeleri takip ediyor ve petrole bağımlı ekonomilerinde yenilenebilir enerji, karbon yakalama, hidrojen ve amonyak gibi yeni teknolojilere geçiş yapmaya çalışıyorlar. Bu alanlarda potansiyelleri çok yüksek ve mühendislik tecrübeleri var."

Fatih Birol, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin küresel ısınmayı daha derinden hissettiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Bölge bugün son 900 yılda en kötü kuraklığı yaşıyor. Bu nedenle fosil yakıtlardan temiz enerji alternatiflerine hızlı bir geçiş gerekiyor. Kaynak zengini ülkelerin ekonomi modellerindeki köklü değişiklikler tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar kaçınılmaz görünüyor.

Geleceğin geçmişten çok daha farklı olacağını söylemek gerek. Bu nedenle birlikte çalışmak çok önemli. Ekonomileri çeşitlendirme ve düşük karbonlu dönüşümü desteklemek için proaktif yaklaşım benimseyen ülkeler arasında özellikle ilk harekete geçenler başarılı olabilir."

Politik irade ve strateji ihtiyacı

Fatih Birol, bu kapsamda BAE ile 2050 yılına kadar ülkenin temiz enerji dönüşümüne yönelik bir yol haritası hazırlayacaklarını dile getirdi.

Rekabet Kurumu Tofaş'ın Stellantis'i Devralma Talebini Reddetti Rekabet Kurumu Tofaş'ın Stellantis'i Devralma Talebini Reddetti

Umman, Irak ve Mısır ile de bu konularda beraber çalışacaklarını ifade eden Fatih Birol, "Ekonomileri fosil yakıt gelirlerine bağlı bu ülkelerde finansmanın yeterli şekilde temiz enerji dönüşümüne kanalize edilmesi, politik irade ve net bir stratejinin olması lazım. Bazı ülkelerde bu net vizyon var."

Fatih Birol, Birleşmiş Milletler 27. Taraflar Konferansı'nın başkanlığını Mısır'ın, 28. Taraflar Konferansı'nın başkanlığını BAE'nin yapacağını belirterek, bunun, dikkatlerin iklim değişikliğiyle mücadele ve temiz enerji dönüşümüne çekilmesi açısından önemli olduğunu söyledi.

Dönüşüm için bugünün en az 10 katı yatırım gerekiyor

Irak ekonomisi yüzde 89'u petrol ve doğal gaz gelirlerine bağlı. Bu oran, Bahreyn ve Libya için yüzde 72, Suudi Arabistan için yüzde 69, Kuveyt için yüzde 67, Birleşik Arap Emirlikleri için yüzde 52 olarak hesaplanıyor.

Orta Doğu'daki üretici ülkelerde temiz enerji ve teknoloji yatırımları yıllık 16 milyar dolar seviyesinde bulunuyor ve bu rakam küresel yatırımların yüzde 2'sini oluşturuyor. Söz konusu ülkelerin toplam enerji talebindeki payı yüzde 5 seviyesinde bulunuyor.

Üretici ülkelerin, temiz enerji ve teknolojileri, enerji verimliliği, düşük emisyonlu yakıtlar başta olmak üzere dönüşüm için 2030 yılına kadar yıllık 130 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor. Bu rakamın 2030 yılı ile 2050 yılı için yıllık 295 milyar dolar olacağı hesaplanıyor.