Geçen yıl tarihinin en büyük orman yangınını yaşayan Marmaris’te; yangın yaraları, “Doğaya Saygı” projesiyle iyileştirilmeye başlandı.
Köylerin sürdürülebilir kalkınmasına destek hedefli OPET’in Örnek Köy Projesi’nin uzantısı niteliğindeki Doğaya Saygı Projesi ile orman yangınlarından etkilenen; Marmaris’e bağlı Osmaniye ve Bayır, Milas’a bağlı Çökertme, Gökbel ve Bozalan, Bodrum’a bağlı Pınarlıbelen (Etrim), İrmene ve Çamlık ile Köyceğiz’e bağlı Otmanlar’da restorasyon, rehabilitasyon ve eğitim çalışmaları gerçekleştirilecek. İlk olarak Marmaris’in Bayır Köyü Mahallesinde,başlayan çalışmalar kapsamında 235 hane, 639 nüfusa sahip Bayır Köyü yeni bir çehreye kavuştu.
Önceki gün (24 Mayıs 2022) Muğla Valisi Orhan Tavlı, Kaymakamı Ertuğ Şevket Aksoy, Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekeriya Bingöl, OPET A.Ş. Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk, MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, Marmaris Ticaret Odası Başkanı S. Mutlu Ayhan ve çok sayıda vatandaşın katıldığı proje sunumunda söz alan Marmaris Kaymakamı Ertuğ Şevket Aksoy; “ Bu çalışmada 8 aylık bir kısa bir sürede köyümüzün sosyo ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlamak, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek amacıyla, gerek fiziki gerek eğitim alanında çok geniş bir yelpazede çok yoğun işler yapıldı. Yapılan bu çalışmaların köyümüzün ekonomisine, turizmine sağlayacağı faydalar yadsınamaz.
Faaliyet alanlarında başta Çanakkale olmak üzere, birçok ilde sosyal sorumluluk projelerine imza atmış milli ve yerli firmamız Opet’in bu konudaki deneyimlerine dışarıdan bakan bir göz olarak; bakış açılarını ilçemize aktarmaları, yansıtmakları büyük önem taşımaktadır. Eminim ki bu çalışma Marmaris ve köylerinin gelişmesinde yeni bir dönem başlatacak, sonraki çalışmalarda da bir rehber niteliğinde olacaktır. Bazen ufak dokunuşların şehirlerin köylerin insanların yaşamındaki heyecan verici değişikliklere yol açtığını biliyoruz.
UYUŞTURUCU BAĞIMLISI ALMAN GENCİNİN VERDİĞİ DERS
Bundan yıllar önce Almanya’dan Türkiye’ye gelen, öncesinde orada uyuşturucu müptelası olup tedavi gören, daha sonra bir Türk arkadaşıyla Türkiye’ye gelen bir genç Alman, otomobille Aksaray’ dan Kapadokya’ ya doğru seyahat ederken etrafına bakarak; “Siz Türkler’in köyleri niye bu kadar bakımsız, çirkin kötü gözüküyor?” demişti. Bir Türk olarak, çok ağırıma gitmişti. Sonraki çalışmalarımda da hep o sözlerin etkisiyle, “nasıl daha iyisi yaparız” arayışı içerisinde olduk. Şimdi bu çalışmayı görünce, yüreğime bir kez daha su serpilmiş oldu. Dilerim ki bu çalışmalar bütün ülkede diğer büyük firmaların, sivil toplum kuruluşların öncülüğüyle, bir yerinde mikro ölçekli kalkınma hamlesi. Niye gerçekleştirmeyelim ki!.. Devletimiz; yaptığı baraj, otoyol, havaalanı, liman yatırımları gibi yaptığı büyük yatırımlarla ekonomik ve sosyal kalkınmamızın temeline ilişkin adımları atıyor. Ama tabii ki daha güzel bir Türkiye için bizlere de yerelde, küçük ölçekli bu tür çalışmalarda görev almak ve çalışmak düşüyor. “ dedi.