9 yaşındaki Hamza Çağrı Aydoğdu da YouTube kanalında kukla seslendiriciliği yapmayı başarırken, 19 yaşındaki Hasan Hakverdi ise polislik hayalini gerçekleştirmek için yarım bıraktığı eğitimini tamamladı.
AA muhabiri, "Dünya Kekemelik Günü" kapsamında Bağcılar Belediyesi Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı'ndaki Konuşma Bozuklukları Eğitim Kursu'na katılarak sorununu yenmeyi başaran kursiyerlerle konuştu.
Küçük yaşlarda başlayan kekemelik sorunu nedeniyle okul hayatında zorluklar yaşadığını anlatan Bağcılar'daki Peyami Safa Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Azra Aktürk, konuşma bozukluğunun korktuğu bir olaydan dolayı çocukluğunda başladığını, ilk zamanlarında pek belli olmayan kekemeliğin sonrasında arttığını söyledi.
Aktürk, 11-12 yaşlarında kekemeliği daha belirgin yaşadığını ifade ederek, "Kekemelik problemim okul hayatımı da olumsuz etkiliyordu. Normal insana göre kendimi daha fazla ifade edemiyordum. Kekemelik yaşarken bazı adaletsizliklerle karşılaştım. Örneğin bir öğretmenim konuşmamda takıldığım için beni tahtaya çok kaldırmıyordu." dedi.
Okul ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyen kekemelik sorununun tedavisi için belediyenin kursuna gitmeye karar verdiğini dile getiren Aktürk, şöyle devam etti:
"Kursa başladığımda kekemelik sorunum beni çok etkiliyordu. Kursta ilk önce nefes, ağız egzersizleri yapıyor sonra da bunu okumalarla destekliyorduk. Şimdi özgüvenim yerine geldi hem de kekemeliği unuttum. 7. sınıfta iki dönemde de okul birincisi oldum. Derslerime iyi çalışıyorum. Gelecekte adalet yönünde kendimi geliştirmek, savcı olmak istiyorum. Savcılık, hem makam olarak hem de görev itibarıyla beni cezbediyor."
Aktürk, kekemelik sorunu yaşayan çocuklara "Konuşmalarında sakin olmaları, utanmamaları ve çekinmemeleri" tavsiyesinde bulunarak, "Dünya Kekemelik Günü" dolayısıyla "İnsanları olduğu gibi kabul etsinler ve yargılamasınlar." mesajını verdi.
- "Küçükken kekemelik herkesten gizlediğim yanımdı"
Yine bu merkezde aldığı eğitimle kekemeliği yenen 19 yaşındaki Hasan Hakverdi ise konuşma bozukluğu nedeniyle okulu yarım bıraktığını söyledi.
Hakverdi, 8 yaşındayken yaşadığı araba kazasında çok korktuğunu ve kekeme kaldığını belirterek, "Küçükken kekemelik bana göre görünmesini istemediğim ve herkesten gizlediğim yanımdı. Birçok zorluk çektim ve minibüse dahi binemiyordum. Bir keresinde minibüse binmek zorunda kaldım, 40 saniye takılmıştım, herkes bana bakmıştı ve kendimi kötü hissetmiştim." diye konuştu.
Okula da kekemelik sorunu yaşadığı için devam edemediğini dile getiren Hakverdi, şunları söyledi:
"Topluma fazla katılmıyordum, kendimi geri planda bırakıyordum. O yüzden eğitime devam edemedim, ortaokulu bıraktım. Kursa geldikten sonra 1,5 sene de kekemelik sorunumu atlattım. Kekemeliği devamlı kitap okuyarak, nefes ve ağız egzersizi, fısıltılı okuma, çubuklu okuma yaparak atlattım. Benim gibi sorun yaşayanlara da ilk önce kurslara katılarak eğitim almalarını tavsiye ediyorum. Şimdi de liseyi açık öğretimden bitirdim. Küçüklükten beri hayalim, vatana millete hayırlı bir polis olmak. Bunun için eğitimime devam ediyorum."
Kursta eğitim alan 9 yaşındaki Hamza Çağrı Aydoğdu da kekemelik sorununun kendisinde yarattığı duyguları anlatarak, şunları kaydetti:
"Konuşma bozukluğum olduğu için hiç konuşmak ve okulda da hiç ayağa kalkmak istemezdim. Sosyal çevrem hiç yoktu. Kursa katıldıktan sonra egzersizleri yaptım. Evde nefes çalışması ve okuma yaptım. 1 yıl kursa katıldım ve evde çalışmalarımla kekemeliği yendim. Şu an arkadaşlarımın yanında ve okulda çok rahat konuşabiliyorum. Hiç utanmıyorum artık kekemeliği yendiğim için korkmuyorum. Derslerim çok iyi ve İstiklal Marşı okuma yarışmasında da üçüncü oldum. Ayrıca kuklaları seslendiriyorum. YouTube kanalımda kukla seslendirmesi yapıyorum. Gelecekte doktor olmak istiyorum."
- Kursta 3 bin 500 öğrenciye destek sağlandı
Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı Konuşma Bozuklukları Eğitim Kursu'nun klinik psikoloğu Zümrüt Bayın da öğrencilere verilen eğitimden söz ederek, bugüne kadar 3 bin 500 öğrenciye destek sağlandığını aktardı.
Kekemelerde daha çok ağız tembelliği olduğunu, okuma çalışmalarıyla çene ve kasları harekete geçirebildiklerini ifade eden Bayın, "Grup terapileri de yapıyoruz. Genelde çocuklar, yaşadığı zorlukların bir tek kendisinde olduğunu düşünüyor. Buraya geldiğinde kendisinden bir sürü kişi olduğunu görüyor. 'Ben yalnız değilim.' diyor aslında. O yükü atıyor sırtından. Kendini daha rahat ifade edebiliyor. Kendine olan saygısı, benlik saygısı, özgüveni yerine geliyor." değerlendirmesinde bulundu.
