Toplum ve bilimin kesişmesi için merkez görevi gören UNESCO kürsüsünün, Türk kültürünün en önemli simgelerinden olan Karagöz ile Hacivat gölge oyununun dünyaya duyurulmasına katkı sağlaması hedefleniyor.
KARAKUM Müdürü ve BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Öztahtalı, AA muhabirine, Karagöz ve kukla oyunlarının, Anadolu kültürünü ve Türk insanının sağduyusunu temsil eden bir simge olarak her zaman olduğu gibi yine kapılarını Bursa'dan dünyaya açacağını söyledi.
"Karagözcüler Bayramı" kapsamında geçen hafta İstanbul'da UNESCO ve Uluslararası Kukla Birliği (UNİMA) Türkiye temsilcileriyle bir araya geldiklerini belirten Öztahtalı, "Temsilciler, UNESCO'nun yeni kürsüsünü Bursa'da KARAKUM'a kurma teklifinde bulundular. Biz de bu teklifi memnuniyetle kabul ettik. Bundan sonraki süreçte KARAKUM'un akademik araştırmalarının yanı sıra UNESCO'nun Karagöz merkezli kürsüsünü de yürütmeyi hedefliyoruz." dedi.
- Üniversite yerleşkesine "Karagöz kahvesi"
Öztahtalı, BUÜ yerleşkesinde "Karagöz kahvesi" de kurmayı planladıklarını dile getirdi.
Bunun, Osmanlı döneminde İstanbul'da çok sık karşılaşılan bir kahvehane kültürü olduğunu vurgulayan Öztahtalı, "Karagöz kahvesi kurarak üniversite gençliğini Karagöz kültürüyle bir araya getirmeyi planlıyoruz. Bu kahvehane aynı zamanda kafeterya gibi hizmet verecek. Daimi bir Karagöz perdesi eşliğinde gençlerimizi kuklalarımızla ve Karagöz tasvirlerimizle tanıştıracağız." ifadesini kullandı.
Dr. Öğr. Üyesi Öztahtalı, KARAKUM'un kurulduğu ilk günden bu yana Karagöz ve kukla oyunları ile ilgili belgesellerden uluslararası kitaplara kadar pek çok önemli işe imza attığını anlattı.
KARAKUM Yönetim Kurulu Üyesi hayali Nevzat Çiftçi ise Okul Öncesi ve Sınıf Öğretmenliği Bölümü öğrencilerine Karagöz ve kukla oyunları ile ilgili seçmeli ders oluşturmayı planladıklarını belirtti.
Bu dersin, bölümdeki öğrencilerin aldığı eğitimin bir parçası olmasını istediklerini aktaran Çiftçi, "Özellikle okul öncesi öğretmenlerinin kitlesinin hitap edeceği en büyük değerlerden biri Karagöz'dür. Bunun içine kukla oyunlarını da kattığımız zaman Keloğlan, Nasreddin Hoca ve diğer tiplemelerle zenginleştirerek bu eğitimin önünü açmış olacağız." diye konuştu.