Joe Biden, sunucunun, "Ukrayna'dan farklı olarak Amerikan güçleri, Amerikan ordusunun erkek ve bayan üyeleri, Çin'in işgal etmesi durumunda Tayvan'ı savunacak mı?" sorusuna "Evet." cevabını vererek açıklamasını yineledi.
Sunucunun, "Çin Devlet Başkanı Şi (Cinping), Tayvan konusundaki tavrınızla ilgili neyi bilmeli?" sorusuna yanıt olarak ise Joe Biden, "Uzun zaman önce altına imza attığımız şeyin arkasında duruyoruz. Tek Çin politikasına bağlıyız ve Tayvan'ı bağımsızlığa yönlendirmiyor, onları teşvik etmiyoruz. Bağımsızlık Tayvanlıların kendi kararıdır."
Stratejik muğlaklık" terk mi ediliyor?
Joe Biden'ın sözleri, Washington şimdiye kadar Tayvan konusunda izlediği "stratejik muğlaklık" politikasına aykırı düşen en belirgin açıklama oldu.
"Tek Çin" politikasını benimseyen ve Pekin yönetimini tüm Çin'in meşru hükümeti olarak tanıyan Washington, 1979 yılında Tayvan İlişkileri Yasası'nda, Ada'nın öz-savunmasını sağlayacak askeri kapasiteye sahip olması için destek sağlayacağı ve bölgedeki statükoyu tek taraflı değiştirmeye yönelik eylemlere karşı çıkacağı taahhüdünde bulunmuştu.
Söz konusu taahhütler, Amerika'ya Tayvan'ı doğrudan askeri olarak savunma yükümlülüğü getirmiyor. Washington'ın Amerikan ordusu Ada'yı bilfiil savunacağına dair resmi beyanda bulunmaktan kaçındığı bu politika "stratejik muğlaklık" olarak adlandırılıyor.
Programın yapımcıları, röportaj sonrasında Beyaz Saray'ın, Amerika'nın Tayvan politikasının değişmediği vurgulayan ve stratejik muğlaklık söylemini yineleyen bir açıklamaya yer verdi. Açıklamada, "Amerika resmi olarak Amerikan ordusunun Tayvan'ı koruyacağını söyleyemez."
Amerikan Başkanı Joe Biden, mayıs ayında Japonya'ya ziyaretinde benzer bir açıklamada bulunmuş, bir gazetecinin, "Çin'in işgali halinde Amerika'nın askeri olarak adayı savunacak mı?" sorusuna, "Evet, taahhüdümüz bu." diyerek yanıt vermişti.
Joe Biden'ın sözlerinden sonra Amerika-Çin ilişkilerinde Tayvan bağlantılı gerilimlerin arttığı gözlenmişti.
Nancy Pelosi'nin ziyareti ve tırmanan gelirim
Amerika Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin 2-3 Ağustos tarihlerinde Tayvan'a yaptığı ziyaret gerilimi doruk noktasına çıkarmıştı. Ziyaret öncesinde Pekin sözcüleri, Nancy Pelosi'nin ziyaretin gerçekleşmesi durumunda "askeri karşılık" dahil güçlü tedbirler alacakları uyarısında bulunmuştu.
Nancy Pelosi, Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Ada'yı 25 yıl aradan sonra ziyaret eden ilk Amerikan Temsilciler Meclisi Başkanı olurken ziyaret, Ada'yı topraklarının parçası olarak gören Çin'in tepkisini çekmişti.
Çin ordusu, ziyaret sonrasında Ada çevresinde askeri tatbikatlar başlatmış, 7 gün süren tatbikatlar Ada'nın çevresinde fiili abluka oluşturmuştu. Gerçek silah ve mühimmatın kullanıldığı tatbikatlar sırasında Çin ana karasından ateşlenen güdümlü füzeler, Tayvan yakınlarındaki sulara düşmüştü.
Ordu sözcüsü, 10 Ağustos tarihinde tatbikatların tamamlandığını duyurmuş Tayvan Boğazı'ndaki askeri devriye faaliyetinin devam edeceğini bildirmişti.
Çin yönetimi ayrıca ziyaret nedeniyle Nancy Pelosi ve ailesine de yaptırım uygulayacağını bildirmiş, Amerika yönetimiyle bazı ikili diyalog ve iş birliği mekanizmalarını durdurduğunu açıklamıştı.
Pekin, "tek Çin ilkesini" vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletlerde ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.