Gerçek olaylara dayanan, FETÖ üyelerinin darbe girişiminden sonraki yargılanma ve tutuklanma sürecinde örgütsel davranışlarının devamlılığını işleyen film, günün en çok izlenen yapımları arasında yer aldı.
Açıklanan reyting sonuçlarına göre, 15 Temmuz'da TRT 1'de yayınlanan film, AB'de ikinci, ABC 1'de üçüncü, Total'de ise dördüncü oldu.
Filmin yapımcılığını ve senaristliğini üstlenen Halis Cahit Kurutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin 15 Temmuz darbesi sonrası yürütülen soruşturma ve dava süreçlerine yönelik araştırmalarda karşılaşılan yaşanmış olaylardan esinlenerek kurgulandığını söyledi.
Kurutlu, filmde darbe girişimi sonrası örgütün cezaevlerindeki eski üyeleri üzerinde kurduğu baskı ve sistemli konsolidasyon, pişman olmayan örgüt üyelerinin motivasyon ortamı, cezaevlerindeki tutuklular üzerinden ulusal ve uluslararası kamuoyunda yapılan dezenformasyon faaliyetleri gibi konuların işlendiğini kaydetti.
Örgüt tarafından sürekli istismar edilen bir husus olan cezaevindeki hamile ve çocuklu kadınlar meselesinde örgütün yürüttüğü akıl almaz hesapların, bu konu üzerinden oluşturulan yapay mağduriyetlerin ve bazı milletvekillerinin bu yapay mağduriyetler üzerinden istismar alanı oluşturması gibi gerçek olayların da konu edildiğini dile getiren Kurutlu, araştırmalar ve değerlendirmeler sonucunda senaryonun ana hikayesinin şekillendiğini aktardı.
Filmin Adalet Bakanlığı'na bağlı bir cezaevi müfettişi olan Ömer'in, aile dostu olan cezaevleri müdür yardımcısı Yalçın tarafından FETÖ üyelerinin mahkum olduğu bir cezaevinde görevlendirilmesiyle başladığını belirten Kurutlu, şöyle konuştu:
"Cezaevinde görevlendirilen müfettiş bir yandan genel denetim faaliyetlerini yaparken bir yandan da terör suçları savcısı arkadaşı Timur ile terörle mücadele konsepti dahilinde inisiyatif alarak, örgüt baskısıyla itiraflarını geri çeken örgüt üyelerini etkin pişmanlığa yönlendirmeye çalışıyor. Fakat örgütün darbe sonrası da etkin olarak devam eden casusluk ağı ve operasyonel kabiliyetiyle karşılaşan karakterimiz, başına gelen olaylarla örgütü yeniden tanıyor."
- "Etkin pişmanlık" kavramını merkeze alıyor
Filmin FETÖ'nün çözülmesinde ve bozguna uğramasında kritik öneme sahip, üyelerin, örgütle ilgili bildiklerini yargıyla paylaşması anlamını taşıyan "etkin pişmanlık" kavramını merkeze aldığı bilgisini paylaşan Kurutlu, "İtiraf, ülkemizde yaklaşık yarım asır boyunca örgütlü olarak casusluk faaliyeti yürüterek devletin stratejik kurumlarında yapılanan, son olarak 15 Temmuz 2016 tarihinde hain darbe girişiminde bulunan FETÖ üyelerinin bu olaydan sonraki yargılanma ve tutuklanma süreçlerinde örgütsel davranışlarının devamlılığını konu alan bir televizyon filmidir." değerlendirmesini yaptı.
Halis Cahit Kurutlu, uzun yıllardır FETÖ konusunda yeni şeyler öğrenmeye gayret eden biri olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tek kelimeyle 'ne öğrendin?' diye sorsalar 'şaşırmamayı' derim. Çünkü bu yapının yapmayacağı, yapamayacağı hiçbir fiil, aşmayacağı hiçbir had yok maalesef. O sebepledir ki her yeni bir şeytanlıklarını öğrendiğimde içine düştüğüm dehşetin beni kuşattığı zindelik ve bilincin yaygınlaşması hülasa hakikatin görünür hale gelmesi samimi dileğimdir. Özellikle 15 Temmuz gibi önemli bir dönüm noktasına dair eserler ortaya koyarken bu şuur ve bilinçle hareket etmek elzemdir. Yoksa ortaya konulan eserler derdimizi anlatmaktan ziyade 15 Temmuz'un ruhuna zarar da verebilir."
Filmin televizyonun ardından TRT'nin dijital platformu tabii'de yayınlamaya başlandığını aktaran Kurutlu, sözlerini, "Ayrıca geçtiğimiz yıllarda yapımcılığını üstelendiğim Mahrem ve Kumpas belgesel serilerimiz de tabii'de yayına alındı. FETÖ'nün askeri okullardaki yapılanmaları ile ilgili gerçek itirafçıların röportajlarıyla hazırladığımız, önemli bilgiler içeren bu belgeselleri de izlemenizi tavsiye ediyorum." diye tamamladı.
- "Örgütün kirli yüzünü ortaya koyan bir film"
Yönetmen M. Erkam Bülbül ise yapımın reytinglerde izleyiciden iyi bir karşılık gördüğüne değinerek, "Bir terör örgütünü suya sabuna dokunmadan anlatmak kolay. Fakat derinlemesine incelemek ve örgütün kirli yüzünü ortaya koyacak bir film yapmak bu işin en zor tarafı." dedi.
Sadece bir film yapmadıklarını, tarihe bir belge ve bir arşiv bıraktıklarını vurgulayan Bülbül, "Biz zor olanı seçtik, zor olanı yapmaya talip olduk. Umarım başarılı da olmuşuzdur dedik ve filmi izleyicilerin takdirine bıraktık." diye konuştu.
Bülbül, 15 Temmuz'un yıl dönümünde birçok insanın meydanlardaki etkinliklerde olduğunu belirterek, "Özellikle de tatil döneminde olduğumuzu da düşünecek olursak reytinglerdeki başarımızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. TRT 1 izleyicisine filmimize gösterdiği ilgiden dolayı özellikle teşekkür etmek gerekiyor." ifadesini kullandı.
- "Kapalı cezaevinde gerçek koğuşlarda çekildi"
Bülbül, Sakarya ve İstanbul'da gerçekleştirilen çekimlerin 3 hafta sürdüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:
"Önemine binaen filmin cezaevinde geçen bölümlerinin gerçekliğine özellikle dikkat ettik. FETÖ mensuplarının birbirleriyle nasıl iletişime geçtikleri, uyguladıkları taktikler incelikle işlendi. Bu sahneler Sakarya'da bulunan kapalı cezaevinde gerçek koğuşlarda çekildi. Tüm ekibimiz kısa sürede iyi film çıkartmak için çok çalıştı ve bunu başardı."
Özellikle yaz aylarında gecelerin kısa olmasından kaynaklanan bir zaman yarışı yaşandığını dile getiren Bülbül, "İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz çatışma ve aksiyon sahnelerimizin de izleyicilerimizde güzel bir karşılık bulduğunu görmek mutluluk verici." dedi.
TRT'nin dijital platformu tabii'den de izlenebilen filmin oyuncu kadrosunda Kemal Uçar, Can Nergis, Emrah Akduman, Hazal Çağlar ve Esma Soysal yer alıyor.