Özel Haber / Murat ASLAN 1980 ve 2000 yılları arasında yaşanan teknolojik gelişmeler, neslin dünyaya farklı bir bakış açısıyla bakmasını sağladı. Fakat yapılan araştırmalar, insanların tüm bu gelişmeler sonrası, kendini ihmal etmeye başladığını gösteriyor.
Yapılan araştırmalar Y kuşağı adı verilen kuşağın, yoğun çalışma programı içerisinde kendilerini oldukça ihmal ettiklerini gösteriyor. Söz konusu stresli hayat tarzı, birçok hastalığa kapı aralıyor.
Uzmanlara göre, işkolik insanlar çalışmadıkları zamanlarda rahatsızlık duyuyor ve işlerine bağımlılık derecesinde tutkun oluyor. Anksiyetenin bu hastalıkların başında geldiği aktaran uzmanlar, çalışma düzenine denge getirilmesinin öneminin altını çiziyor.
“İşkolik olma durumu en çok kimlerde görülüyor?”
Öncelikle Y kuşağı denilen kuşağın bu duruma en yakın kesim olduğunu söyleyebiliriz. Kuşak, tatile çıkacağı zaman durumdan rahatsızlık hissederek, kendilerini suçlamaya başlayabiliyorlar. Bu sebeple de dinlenmeleri gereken dönemleri savsaklıyorlar.
Kariyerlerine duydukları bağımlılık, yaptıkları işi başkasının gerçekleştiremeyeceği düşüncesine yönlendirdiği için, sürekli çalışma istekleri bulunuyor. Özellikle mükemmeliyetçi insanların ve kadınların risk altında yer aldığı gösteren araştırma sonuçları, haftada 45 saatten fazla çalışan kadın işkoliklerde diyabet hastalığının çok görüldüğünü kaydediyor.
Kadınların iş hayatında karşılaştıkları cinsiyet ayrımcılığı, evlerindeki sorumlulukların ağırlığıyla bir araya geldiğinde, önemli sorunlara yol açıyor. Evli çiftler arasında bir kişinin işkolik olması, çoğunlukla evliliğin boşanmayla sonuçlanmasına neden oluyor.
“İş stresinin vücuda zararları nelerdir?”
Harvard Üniversitesi’nin yürüttüğü araştırma sonuçları, yaptığı işe sevgiyle bağlı olanların söz konusu risk grubuna girmekten kurtulduklarını gösteriyor. İşkolik kişilerde; uykusuzluk, mide problemi, baş ağrıları, metabolik sendrom riski, tükenmişlik sendromu ve depresif ruh durumları gibi hastalıklar görülebiliyor. Yaşanılan yoğun stres, vücutta bulunan bazı sistemleri harekete geçirdiği için; kronik stres, kalp damar hastalıkları ve diyabet benzeri rahatsızlıklar da boy gösterebiliyor.
“Nelere dikkat etmeliyiz?”
Öncelikle böyle olduğunu düşünen bireylerin, sağlığın her şeyden önce geldiğini unutmamaları gerekiyor. Ayrıca, insan hayatında önemli değere sahip olan aile, sevgili ve arkadaşların yerinin doldurulamayacağı da unutulmamalı…
Uzmanlar, konuyla ilgili olarak; büyük kayıplar yaşadıktan sonra pişmanlığın fayda etmediğini vurgularken, yoğun iş yaşamı olan bireylerin, gün içerisinde mutlaka kendilerine özel zaman yaratmaları gerektiğine de dikkat çekiyor.