Kışın yaklaşması ve yağışların iyice artmasıyla birlikte sel bölgelerinde yeni bir felaket beklentisi korkusu baş gösteriyor. Ay sonunda İskoçya'nın Glasgow kentinde yapılacak COP26 zirvesi öncesinde iklim değişikliğiyle mücadele için alınan kararların, mevcut durumu tersine çevirmekte ne derece etkili olacağı merak ediliyor.
Bu felaketlere daha sık rastlayacağız
Brüksel merkez Avrupa Politikaları Çalışmaları Merkezi (CEPS) iklim uzmanlarından Christian Egenhofer, "Bu felaketlere daha sık rastlayacağız. Daha aşırı değil, daha değişken olacaklar."
Avrupa kıtasının kuzeyinde daha çok sel, güneyinde daha çok kuraklık, ısı dalgaları ve orman yangınların görüleceğini, "Bugünden yarına olacak bir şey değil elbette. On yıllar içinde oluyor artık daha sık olacak."
Paris İklim Anlaşması'nın belirlediği hedeflere ulaşmak konusunda olumsuz bir bakışa sahip olduğunu çözümleri otoritelerden beklemek yerine "özerk" tedbirlerin pratik düzeyde daha çok işe yarayacağını söyledi.
Potansiyel sel bölgelerinde yaşamakta ısrarcı olmamak, sigorta şirketlerinin bu doğrultuda koşullu hizmet vermesi, Belçika ve Almanya gibi tarihlerinde az sayıda doğal felaket yaşamış ülkelerin krizi yönetmekte yaşadığı zorluğun gelecek seferlerde üstesinden geleceğini umduğunu söyledi.
Torunlarınızın sizin şu anki eylemleriniz nedeniyle ölmesini istemezsiniz
Brüksel merkez Uluslararası Kutup Kuruluşu (IPF) Uzmanı Henri Robert da Avrupa'nın farklı bölgelerinde farklı doğa olayların görüleceğini Akdeniz boyunca daha çok kuraklık, Batı Avrupa'da yine sel beklentisinin olduğunu söyledi.
Su seviyesinin gelecek on yıllarda artmaya devam edeceğini, insanların iklim değişikliğinin etkilerini "çok uzun vadeli sanarak" hafife aldığını dünyanın ömrüyle kıyaslandığı zaman 50 veya 100 yılda meydana gelen değişikliklerin çok "hızlı" kategorisinde değerlendirilebileceğini söyledi.
"İklim değişikliği ile alakalı şu an gördüğümüz şey, dramatik etkilerinin hızlanmış olması. Mevcut eylemlerimizin etkisinin 50 yıl sonra görülebilecek olması, bizi 'nasıl olsa ölmüş olacağız' düşüncesine itmemeli. Torunlarınızın sizin şu anki eylemleriniz nedeniyle ölmesini istemezsiniz."
Daha az ulaşım kullanmalı, daha az tüketmeliyiz
Daha az petrol ve kömür kullanarak emisyonları azaltmak gerektiğini, "Kısacası daha az ulaşım kullanmalı, daha az tüketmeliyiz."
"Büyükanne ve babalarımızın yaşamlarına geri dönmeliyiz. Onların da arabaları, evlerinde ısıtıcıları, kışın giyecek sağlam kıyafetleri hatta çamaşır makineleri bile vardı şimdi tükettiğimizin 6'da biri kadar tüketiyorlardı."
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Taraflar Konferanslarında yıllar içinde alınan kararların şimdiye kadar somut bir etkisinin olmadığını, Glasgow zirvesinde kendisinin de olacağını fakat umutlarının sınırlı olduğunu söyledi.