İsrail, 2007 yılından beri Gazze Şeridi'ni sıkı bir abluka altında tutuyor. Ancak son zamanlarda bu abluka daha da sıkılaştı. İsrail, Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı'ndan girecek her türlü yardımı engellemeye çalışıyor. Bu durum, Gazze'deki insanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasını zorlaştırıyor. Birleşmiş Milletler'e göre, günlük en az 100 tırlık yardımın Gazze'ye ulaşması gerekiyor.
Mısır, Gazze'ye yardımların girmesini istiyor ve bu yardımların Gazze'ye ulaştırılması için çaba gösteriyor. Ancak İsrail, Hamas'ın kontrolündeki Gazze'ye yardımların girişini engelliyor. Hamas ise herhangi bir ön koşul koymadan yardımları kabul etmek istediklerini söylüyor.
İsrail, yardımların Gazze'ye ulaşması durumunda Hamas'ın eline geçmemesi şartıyla izin vereceğini belirtiyor. Ancak bu konuda nasıl bir mekanizmanın işleyeceği konusunda ayrıntılı bilgi vermiyor.
İsrail, yardımların sadece Gazze'nin güney kısmına ulaşmasına izin vermek istiyor ve bunu "güvenli bölge" olarak tanımlıyor. Ancak BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu yaklaşımı "gayri hukuki ve birçok açıdan imkansız" olarak değerlendiriyor.
Uluslararası insancıl hukuk, ablukanın sivil halkın temel yaşamını ciddi derecede etkilemesini ve toplu cezalandırmayı yasaklar. İsrail'in su ve elektrik kesmesi, bu hukuka aykırı bir hareket olarak kabul ediliyor ve savaş suçu teşkil edebilir. Gaza'daki insanlar, bu durum nedeniyle zorlu bir yaşam sürdürüyor.