Ekonomi

Enflasyon tüm dünyanın sorunu haline geldi

Kovid-19 salgını kaynaklı arz darboğazları fiyatları yukarı doğru çekmeyi devam ettirirken, dünyanın dört bir yanından gelen veriler.

Abone Ol

Kovid-19 salgını kaynaklı arz darboğazları fiyat artışlarını körüklemeye devam ederken, tüm dünyanın sorunu haline gelen enflasyonla mücadele küresel ekonominin en önemli gündem maddesini oluşturuyor.

Tüketici ve üretici fiyatları dünya genelinde artışını devam ettirirken, yeni "enflasyon çağı” etrafındaki tartışmalar hız kazanıyor.

Çipten gıdaya birçok üründe yaşanan arz darboğazları çoğu ülkede enflasyonu körüklüyor.

Yüksek enflasyon ekonomi gündeminin önemli başlıklarından biri haline gelirken, dünya nüfusunun 1,2 milyarı iki ila üç haneli enflasyonla yaşıyor.

Devam eden lojistik sıkıntılar, iş gücü eksikliği ve yüksek enerji fiyatları gibi küresel fiyat baskıları enflasyonun "geçici olacağı" görüşüne meydan okuyor.

Gelişmiş ekonomilerde tarihi seviyelerde

Bir çok ürünün tedarikinde yaşanan sıkıntı, Amerika ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerde dahi enflasyonun tarihi yüksek seviyelere çıkmasına neden oluyor.

Amerika'da son veriler, enflasyonun 31 yılın zirvesine çıktığını gösteriyor. Amerika Çalışma Bakanlığının verileri, ülkede Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ekim ayında aylık bazda yüzde 0,9 ve yıllık bazda yüzde 6,2 artarak beklentileri aştığını ortaya koyuyor.

Enerjiden gıdaya Amerikalıların yaşam maliyetinde yaşanan artış endişeleri artırırken, analistler, yüksek enflasyonun beklenenden daha uzun süre etkili olabileceğini ve Amerika Merkez Bankası (Fed) faiz oranlarını artırmaya daha erken yönlendirebileceğini belirtiyor.

Fed Başkanı Jerome Powell, arz darboğazları ve yüksek enflasyonun gelecek yıla kadar devam etmesinin beklendiğini belirterek, enflasyonun gelecek yılın ikinci ya da üçüncü çeyreğinde düşmesinin beklendiğini söylüyor.

Avro Bölgesi'nde 13 yılın zirvesinde

Avrupa'da son dönemde enerji ve gıda ürünleri başta olmak üzere yaşanan genel fiyat artışı, Avrupa vatandaşlarını rahatsız ediyor. Avro Bölgesi'nde verilere yıllık enflasyon eylül ayında yüzde 3,4 ile son 13 yılın zirvesine ulaştığını gösteriyor.

Avrupa ekonomisinin lokomotifi Almanya'da Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis) verileri eylül ayında yüzde 4,1 olan yıllık enflasyonun, enerji fiyatları, tedarik sıkıntıları ve salgının etkisiyle ekim 1993 yılından beri ilk defa yüzde 4,5'e yükseldiğini gösteriyor. AB uyumlu öncü TÜFE ise ülkede enflasyonun ekim ayında aylık bazda yüzde 0,5, yıllık bazda yüzde 4,6 yükseldiğini gösteriyor.

Almanya'da tüketici için alışılmadık derecede yüksek enflasyon iyice hissedilirken, fiyat artışının Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde gibi merkez bankacıların ve ekonomistlerin çoğunun savunduğu "geçici" olacağı görüşüne dair şüpheler artıyor.

Bir asır önce Weimar Cumhuriyeti'nde (1918-1933 dönemi) görülen ve tüketicilerin satın alma gücünü çökerten hiper enflasyondan dolayı "enflasyon" Almanya'da her zaman hassas bir konu olarak görülüyor.

Lagarde, enflasyonun, enerji fiyatlarındaki artış, ekonomik toparlanma ile birlikte talebin artması ve tedarik sıkıntılarından kaynaklandığını belirterek, "Enflasyonun yakın vadede daha çok yükseleceğini önümüzdeki yıl içinde düşüşe geçeceğini öngörüyoruz."

Çin'de enflasyon riskleri artıyor

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin'de veriler fabrika çıkış fiyatları 26 yılın en yüksek hızıyla arttığını ve tüketici fiyatları enflasyonunu tahminlerin üzerine çıkardığını gösteriyor.

Ulusal İstatistik Bürosu tarafından açıklanan veriler, tüketici fiyat endeksinin ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 yükselerek 2020 yılın Eylül ayından beri en sert yükselişini kaydettiğini ortaya koyuyor.

Çin'de üretici fiyatları da küresel emtia fiyatlarındaki ralli ve ülke genelindeki enerji krizinden dolayı gösterdiği hızlı yükselişini koruyor.

Ülkede üretici fiyat endeksinin aynı dönemde yüzde 12,3 artış beklentilerini geçerek yıllık bazda yüzde 13,5 yükseldiği kaydediliyor.

15 ülkede enflasyon oranı yüzde 10 ile 20 arasında değişiyor

Bu ülkelerden Seyşeller ve Türkmenistan'da enflasyon yüzde 10, Burundi'de yüzde 10,49, Belarus'ta yüzde 10,5, Özbekistan’da yüzde 10,6, Brezilya'da yüzde 10,67, Ukrayna'da yüzde 10,9, Haiti’de yüzde 10,91, Gana'da yüzde 11, Sierra Leone'de yüzde 11,63, Gürcistan’da yüzde 12,8, Gine’de yüzde 13,05, Kırgızistan’da yüzde 13,5, Nijerya’da yüzde 16,63 ve Türkiye’de yüzde 19,89 seviyesinde bulunuyor.

Enflasyon oranı, Zambiya, Angola, Etiyopya, İran, Arjantin, Zimbabve, Surinam, Suriye, Lübnan, Sudan ve Venezuela'da yüzde 20’nin üzerinde kaydediliyor.

Venezuela, yüzde 1946 yılında dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ülke olarak öne çıkıyor.

Enflasyon, İran'da yüzde 39,2, Arjantin’de yüzde 52,1, Lübnan’da yüzde 144 olarak hesaplanıyor.

Enflasyonun faiz artışı baskılarını artırması bekleniyor

Uzmanlar enflasyon konusunda bir paradigma kayması olduğunu belirterek, sürdürülebilir enflasyon döneminin sona erebileceğini gösteriyor.

Enflasyon artışı kalıcı mı yoksa geçici mi olacağı, kalıcıysa merkez bankalarının nasıl tepki vereceği konusunda görüşlerin karışık olduğu dikkati çekiyor.

Yüksek enflasyonun geçici olduğunu savunanlar Kovid-19 salgının neden olduğu tedarik zinciri aksamaları kısa vadede enflasyonu yükseltecek olsa da enflasyonu sürdürülebilir olmasında etkisi olan “küreselleşme, serbest ticaret ve teknolojinin tedarik zincirlerine ve pazarlara uygulanmasının” bozulmadan kaldığını belirtiyor.

İlk fiyat şoklarının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, fiyatlar hala yükseliş gösteriyor.

Petrol fiyatlarının son dönemde yukarı yönlü hareket etmesi ve Çin, Amerika ve Almanya gibi büyük ekonomilerde fabrika çıkış fiyatlarındaki hızlı yükselişin enflasyonda yüksek seviyelerin korunduğunu göstermesi politika yapıcılar üzerinde faiz artırım baskılarını artıracağı değerlendiriliyor.

{ "vars": { "account": "UA-210886015-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }