“KENDİMİ TANIYORUM MEDYAYI DOĞRU OKUYORUM”
Yıldırım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gazetecilik Alan Öğretmeni Suat Alptekin ve öğrencileri tarafından geçtiğimiz yıl “ Kendimi tanıyorum medyayı doğru okuyorum” sloganı ile başlatılan projenin bu seneki duraklarından biri Haşim İşcan İlkokulu oldu.
2021-2022 eğitim-öğretim yılında başlatılan projeye Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Nurcihan Akkuş’un koordinatörlüğünde “Geleneksel Çocuk Oyunları ”da dâhil edilerek çocuklar için bir yandan medyaya karşı alternatif oluşturuldu bir yandan da geleneksel çocuk oyunları yaşatılmaya çalışıldı.
Öğrencilerin medya okuryazarlığı konusunda bilinçlenmelerini sağlayarak farkındalık düzeylerini artırmayı amaçlayan projenin hedefinde ilkokul öğrencileri bulunmaktadır.
Medya karşısında en hassas yaş grubunu çocukların oluşturduğunu söyleyen Proje Koordinatörü Gazetecilik Alan Öğretmeni Suat Alptekin: “ Geçtiğimiz yıl Fevzi Çakmak İlkokulu ile başlayan projemizin bu seneki ilk duraklarından biri Haşim İşcan İlkokulu oldu.” dedi.
“BİLİNÇLİ BİREY YETİŞTİRMEK BİLİNÇLİ EBEVEYNDEN GEÇER”
Yaşamımızın neredeyse bir parçası haline gelen medyayı hayatımızdan çıkarmanın mümkün olmadığını söyleyen Alptekin:” Teknoloji her geçen gün gelişmekte ve bizler için yararlı olduğu kadar zararlı içerikler de sunmaktadır. O halde medyayı doğru okumalı ve anlamalıyız. İşe de önce kendimizden sonra çocuklarımızdan başlamalıyız. Medyayı doğru okuyan, medyaya eleştirel gözle bakabilen, kendi için neyin yararlı neyin zararlı olduğunu bilen bireylerin bilinçli çocuklar yetiştireceğinden şüphe yoktur.” dedi.
Çocukları medyanın olumsuz etkilerinden korumanın en önemli yolunun ebeveynlerin bilinçli olmalarından geçtiğini söyleyen Alptekin: “ Bu projedeki en önemli nokta veli desteğidir. Ebeveynler bu projeye ne kadar destek verirse proje o denli amacına ulaşır. Bu nedenle medya karşısında “bilinçli birey yetiştirmek bilinçli ebeveynden geçer” yaklaşımıyla ilk seminerimizi öğrenci velilerine yönelik gerçekleştirdik. Reklamlarda yer alan ürünleri gerçekten ihtiyacımız olduğu için mi satın alıyoruz yoksa ihtiyacımız varmış gibi gösterildiği için mi alıyoruz? Sorusuyla başlayan seminere velilerin katılımı ve ilgisi geçen yıl olduğu gibi bu yıl da büyüktü.” dedi.
Öğrencilere yönelik gerçekleştirilen eğitimlerin geçen seneden farklı olarak iki aşamada gerçekleştiğini söyleyen Alptekin: ”İlk aşamada daha önce eğitim verdiğimiz gazetecilik 10.sınıf öğrencileri İlayda Akkoyun ve Nilsenay Zehra Topal tarafından ilkokul 2.sınıf öğrencilerine RTÜK tarafından geliştirilen akıllı işaretlerin önemi anlatıldı.” dedi. Çocukların interneti ebeveyn kontrolünde kullanmalarının önemine değinen Alptekin: “ Çocuklara internette sağlıklı bilgiyi nasıl elde etmeleri gerektiğini, zararlı içeriklerden korunmak için medyayı ailelerinin kontrolünde kullanmalarını ve interneti daha çok araştırma ve öğrenme amacıyla kullanmaları gereğini anlattık.” diye ifade etti.
GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI
Öğrencilere yönelik gerçekleştirilen projenin ikinci aşamasını anlatan Yıldırım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Nurcihan Akkuş: “ Teknoloji yaşamımızın bir parçası haline geldi. Teknolojinin gelişmesiyle çocuklar geleneksel oyunları unutarak zamanlarını televizyon ve internet karşısında geçirmeye başladılar. Bu proje ile medyaya karşı alternatif oluşturarak aynı zamanda geleneksel çocuk oyunlarını yaşatmayı amaçladık. “ dedi.
Toplumların sahip olduğu gelenek, görenek, kültürel değerlerin korunması ve aktarılması aşamasında oyunların önemli bir görev üstlendiğini dile getiren Akkuş: “Köyden kente yapılan göçlerin artmasıyla yaygınlaşan kent yaşamı, teknolojik araçlar ve teknolojiye dayalı geliştirilen oyunlar, Covit 19 pandemisinin beraberinde getirmiş olduğu yasaklar, bir taraftan çocuklarımızı evlere mahkûm edip yalnızlaştırırken diğer taraftan Türk toplumunun sahip olduğu değerlerin unutulmasına sebep olmuştur.” dedi.
Akkuş: “Proje kapsamında 11. Sınıf Büro Yönetimi öğrencileri ve ilkokul 2.sınıf öğrencileriyle geleneksel çocuk oyunlarından “körebe”, yağ satarım bal satarım”, “yakan top “gibi oyunları oynayarak çocuklara; sevgi, saygı, işbirliği, iletişim, sorumluluk alabilme, problem çözme, yardımlaşma, kurallara uyma gibi değer ve becerileri kazandırmayı hedefledik.” diye ifade etti.
Oyunların çocukları hayata hazırladığını söyleyen Akkuş: “ Oyun, öğrenmedeki en etkili yöntemlerden biridir. Öğrenciler oyunlar sayesinde paylaşmayı, başka insanları sevmeyi, başkalarının hakkına saygı göstermeyi, üzüntüyü, sevinci ve birçok duyguyu öğrenirken hayal güçleri de geliştirecektir.” dedi.
Projeyi duyduğunda çok heyecanlandığını söyleyen 11. Sınıf Büro Yönetimi öğrencisi Talha Kılıç: “ Çocukların oyun oynarken gözlerinin içi gülüyordu. Eğlenceli halleri görülmeye değerdi. Onları böylesine mutlu görmek bizi de mutlu etti. Oyun sonunda bizden ayrılmak istemediler.” diye ifade etti.