Ankara'da 2002 yılında Sevgi Toprak Aydın ve babası Kemal ile kardeşi Selçuk Toprak tarafından sahiplenilen ve "Korkmaz" adı verilen Chow Chow ve kangal kırması köpek, ailenin bir parçası haline geldi.
Diş yapısı, derideki değişimler ve kas yapısına bakılarak 20 yaşında olduğu belirlenen "Korkmaz", hastalık belirtileri gösterince Sevgi Toprak Aydın tarafından Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesinde tedaviye alındı.
"Korkmaz"da, yaşlılığa bağlı olarak "motorik cognitive dyisfonksiyon sendromu" ve "serabellar dejenerasyon" tespit edildi.
İnsan yaşı ortalamasına vurduğumuzda 120-125 yaş aralığına denk geliyor
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezgin Şentürk, köpeğin ilk olarak yatar halde getirildiğini ve dışarıya karşı reflekslerinin olmadığını söyledi.
Bu cinsle alakalı bazı kalıtsal hastalıkları taşıdığını tespit ettiklerini, "20 yaşında olması meslek hayatımda karşı karşıya kaldığım vakalar arasında en uzun yaşayan köpeklerden. Tedaviye başladık."
"Köpeğin sahipleri 'Elimizden geleni yapalım.' Bizlerin de köpekte gördüğümüz klinik yansımalarla elimizden geleni yapmamız sonucunda kafasını kaldırıyor, kısa zamanda olsa ayakta durmaya çalışıyor. İştahı yerine geldi. Kendisi hayattan vazgeçmiyor, mücadele ediyor. Onun bu mücadelesini biz de hekim olarak desteklemeye çalışacağız.
Mücadeleyi elden bırakmadıkça bizim de onunla beraber mücadele etmemizi güçlendiriyor. 20 yaşında ve bunu insan yaşı ortalamasına vurduğumuzda 120-125 yaş aralığına denk geliyor.
Tedavide yapılan uygulamalar ve medikal ilaçlar tabii önemli ama daha da önemlisi köpeklere manevi olarak yaklaşmak, sevgiyi ve yaşam gücünü onlara ilettiğimiz zaman hayatta kalma oranlarını daha çok artırabiliriz.
Meslek hayatımda 25 yaşında bir kedi bakmıştım. 17-18 yaşlarında küçük ırk köpekler gördüm. Orta ırk bir köpekte bu kadar uzun süre hayatta kalınmasını nadir olarak görüyorum. Dünyada yaşayan 20 yaş üzerindeki köpeklerde ilk 5 arasında yer aldığını düşünüyorum."
Bebekliğinde ve gençliğinde asil ve güçlü bir köpekti
Sevgi Toprak Aydın da kardeşinin Korkmaz'ı 20 yıl önce eve getirdiğini ve ona ısınınca bir daha bırakmadıklarını dile getirdi.
"Babam ona çok iyi bakardı. Her sabah kemik sularını kaynatıp eliyle verirdi. Kardeşim bisiklet sürerken beraber 1 saat koşardı. Sağlığı için en sağlıklı besinleri yedirirdik.
Hasta olmasın diye uğraşırdık. Artık çok yaşlı ama ağrısı olmaması için hastaneye getirdik. Sezgin Hocamız tedavi amaçlı çok destek oluyor. Evde çok kötüydü burada daha iyi.
Acı çekmesini istemiyoruz ve buraya getirdik. Tedavisi çok güzel gidiyor. Bebekliğinde ve gençliğinde asil ve güçlü bir köpekti. Koruyucu ve mücadeleci bir yapısı vardı.
Asla yorulmak bilmezdi. Aramızda ailece olan bağımız onu buralara getirdi. Hepimiz yaşlanacağız ama hepimizin de bakıma ve sevgiye ihtiyacı var. Hayvan olduğu için uyutulmamalı bence. Onun için ben karar vermemeliyim. Ağrısız ve acısız bir şekilde son yolculuğuna kadar ona eşlik etmeliyiz. O yüzden seferber olduk."