Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, yüksek tansiyon hastalarına ilaç tedavisi uygulanmasının kan basıncı kontrolü için tek başına yeterli olmadığını, başarılı bir sonuç için mutlaka sağlıklı yaşam davranışlarının geliştirmesi gerektiğini bildirdi.

Kış Aylarında Çocukları Bekleyen Sağlık Tehditleri Kış Aylarında Çocukları Bekleyen Sağlık Tehditleri

Yavuzyılmaz, "Dünya Hipertansiyon Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, dünyada 10 kişiden yaklaşık 3'ünün tansiyonunun yüksek olduğunu ancak buna rağmen hastaların yarısının durumdan haberdar olmadığını ifade etti.

Yüksek tansiyonun en sık görülen kronik hastalıklardan biri olduğunu ve kalp hastalıkları, inme, böbrek hastalığı, erken ölüm gibi durumlarla ilişkili olduğunu belirten Yavuzyılmaz, "Dünyada her 10 kişiden yaklaşık 3'ünün tansiyonunun yüksek olduğu bilinmektedir. Hastaların yüzde 50'si durumlarından tamamen habersizdir. Haberdar olanların bir kısmı ise herhangi bir şey yapmamaktadırlar. Yüksek tansiyon önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olup mutlaka hekim tarafından takip edilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

Ayrıca yüksek tansiyonun, uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar vermesi nedeniyle "sessiz düşman" olarak anıldığına dikkati çeken Yavuzyılmaz, şunları kaydetti:

"Kan basıncının yüksek olduğunun belirlenebilmesi için belli aralıklarla ölçtürülmesi gereklidir. En belirgin yüksek tansiyon belirtileri; halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, burun kanaması, görmede bozukluktur. Bunun yanı sıra kulaklarda çınlama, yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, bazen çok sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrar yapma bacaklarda şişlik olabilir."

Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, yüksek tansiyonu olan bireylerde ilaç tedavisi uygulanmasının kan basıncı kontrolü için tek başına yeterli olmadığını vurgulayarak, "Başarılı bir sonuç için mutlaka sağlıklı yaşam davranışlarının geliştirmesi gerekmektedir. Yüksek tansiyonlu bireyler sağlıklı beslenmeli, fazla kilolu yani obez ise kilo vermeli, fizik aktiviteleri düzenli yapmalı ve tuz kullanımını azaltmalıdır. Ayrıca düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem vermeli, ilaçlarını önerilen dozda ve sürede aksatmadan kullanmalı ve yılda en az bir kez tansiyon ölçtürülmelidir." ifadelerini kullandı.