İslami İlimler Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Furkan Engiz, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünde Kudüs Tarihi Araştırmaları, Genç Düşünce, İlim ve Fikir, Genç İHH, İlahiyatçılar Topluluğu ile Akademik Düşünce Eğitim ve Medeniyet kulüpleri adına yaptığı açıklamada, 7 Ekim'de Filistin halkının, onlarca yıldır devam eden abluka, işgal ve zulme "dur" demek için iradesini ortaya koyduğunu belirtti.
Filistin'in, dününde bugününde hiçbir terazinin tartamayacağı acılar yaşadığını vurgulayan Engiz, şöyle konuştu:
"Avrupa'nın, Amerika'nın ve Batılı devletlerin ortaya koyduğu değerler, Filistin söz konusu olunca tükendi. İnsan hakları bir masalın adı, demokrasi ise başından sonuna kadar hikayeden ibaretmiş. Bu devletler kendileriyle birlikte bütün dünyayı uçurumun kenarına sürüklemeye devam ediyorlar. Dünyanın üç asırdır bu akıldan çektiği acılar tükenmek bilmiyor. Her gün insanlığa karşı bir suç daha işlenirken, Gazze'ye ölümden başka bir seçeneği reva görmüyorlar. Amerika ve İngiltere'nin coğrafyamızda bıraktığı şımarık çocuğu İsrail, bütün şımarıklığı ile insanlığın şerefini ayaklar altına almaya devam ediyor. İsrail, uluslararası toplumun bütün ümitlerini ağır bombardıman altında tarumar ediyor. Bugün Filistin'de yaşanan olaylar, kendi varlığını, başkasının yokluğu üzerine inşa eden bir anlayışın neticeleridir. 2 milyonu aşkın insanın yaşadığı Gazze'ye bir damla suyu çok gören zalim İsrail, bütün dünyanın gözü önünde kadın, çocuk, mabet demeden saldırılarına devam ediyor. Tüm dünya bilmelidir; Kudüs Müslümanların anneleri gibidir. Müslümanlar ona yapılan zulmü hiçbir zaman unutmaz, yapılanların hesabının sorulacağı zamanı sabırsızlıkla beklerler. Unutmayınız ki bu bir savaş değil, soykırımdır. Gazze dünyanın en büyük açık hava hapishanesinin adıdır. Bir farkla, bu hapishanenin mahkumları masumlardan oluşuyor. Filistinli Müslümanlar için acilen insani yardım koridorları açılmalı, İsrail'e askeri ve diplomatik yaptırımların önü açılmalıdır. İslam devletleri liderleri mazlum kardeşlerine destek vermelidir."
Açıklamanın ardından Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi.