Türk Kızılay Heybeliada Gençlik Kampı, bu yıl depremzede gençler ile deprem bölgesinde görev yapan gönüllüleri ağırladı. "Afet Gönüllüleri Kampı" sloganıyla gerçekleşen program, Veda Sokağı etkinliğiyle son buldu.

Programa, Bakan Göktaş ile Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz da katıldı.

Burada konuşan Bakan Göktaş, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenleri rahmetle anıp, yakınlarına baş sağlığı dileyerek, "Yaralarımızı hep beraber saracağız, sarmaya da devam edeceğiz. Bu zor günlerin üstesinden de el ele vererek geleceğiz ve bu umut dolu kamplar da zaten yaraları sarmaya bir vesile." dedi.

Deprem bölgesinde devletin ilk andan itibaren milletin yanında yer aldığını vurgulayan Göktaş, Bakanlık olarak barınma ihtiyaçlarından psikososyal destek hizmetlerine kadar bu kapsamda pek çok alanda hizmet verdiklerini anlattı.

Göktaş, depremden etkilenen insanların küçücük bir tebessümü için gece-gündüz uyumadıklarına işaret ederek, "Bazı çalışanlarımız biliyorsunuz depremden etkilenmesine rağmen, depremzede olmasına rağmen kendi acılarını unutup doğrudan yaraları sarmak için canla başla çalışıp herkesin yanında olmaya devam etti." diye konuştu.

Deprem bölgesindeki dayanışmaya dikkati çeken Göktaş, "Sizler de söylediniz, 'Biz kendi acımızı unutup kalkıp yandaki komşumuza yardım etmeye gittik.' dediniz. Enkaz altından birilerini kurtarabilir miyiz?' diye ona baktınız. İşte dayanışma ruhu, birlik beraberlik ruhu budur, işte bizim aile oluşumuz, Türkiye ailesi demek budur. O yüzden iyi ki varsınız sevgili gençler. Bugün bir kez daha zor günleri geride bırakmak için yaralarımızı sarmak için hep bir arada bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.

Gönüllülüğün ötesinde bir şeyin olmadığını dile getiren Göktaş, bazen gülümsemenin bile bir gönül elçisi olmaya yetebileceğini kaydetti.

Göktaş, "Birbirimizi tanımaya, konuşmaya, muhabbet etmeye ihtiyacımız var ve sizler, bu gençler başkalarına örnek olun. Bu iyilik halkasını hep beraber başlatalım. Bu Kızılay kampıyla başlatalım olur mu?" dedi.

Burada kurulan hayallerin yarın Türkiye'nin önemli sıçrama hareketlerinden biri olabileceğini belirten Göktaş, gençlere kendilerini en iyi şekilde yetiştirmelerini tavsiye etti.

2026'da Bursa'ya Hızlı Tren Geliyor 2026'da Bursa'ya Hızlı Tren Geliyor

Göktaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kıymetli kız kardeşlerim, her engel aşılır, her yol yürünür, her hayal gerçekleşir, her hedefe ulaşılır. Yeter ki inanın. Bazen yavaşlamanız, bazen takılıp düşmeniz sizi asla ama asla yıldırmasın. Kalkıp yürümeye devam edin. Asla vazgeçmeyin. Kaybedenler düşenler değildir, ilerlemekten vazgeçenlerdir asla unutmayın. Biz öyle bir milletiz ki değerlerimizi korudukça güçleniriz, özgürleşiriz. Kimseye boyun eğmeyiz. Yeter ki kardeşliğimizi koruyalım, yeter ki her birimiz seçtiğimiz alanların en iyisi olalım."

- "Hazır olmak önceliğimiz olmalı"

Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Yılmaz da bir kampın daha sonuna gelindiğine vurgu yaparak, "Kamp devrelerinde biliyoruz ki başlangıçta ümit dolu 'Bir tatil yapacağız, bir araya geleceğiz.' diyerek bir haftaya başlıyoruz. Bu haftanın sonuna geldiğinizde görüyorsunuz ki el ele tutuşacağınız arkadaşlarınız, kardeşleriniz oluşmuş ve Kızılay ailesinin bir parçası haline gelmişsiniz." dedi.

Yılmaz, Türk Kızılay'ın vizyonuna dikkati çekerek, "Her zaman afetler olabilir. Her zaman önümüze engeller çıkabilir ama bunları engelleyemesek de bunlara hazır olmak bizim önceliğimiz olmalı. Türk Kızılay'ın vizyonuna baktığımız zaman diyor ki 'Daha dirençli toplumlar oluşturmak'. Daha dirençli toplum ne demek? Daha sağlıklı, daha güçlü bireylerden oluşan, başına ne gelirse gelsin onu kararlılıkla, metanetle karşılayıp yoluna devam etme kararlılığında olan toplumlar inşa etmek." ifadelerini kullandı.

Kızılay'ın kocaman bir iyilik ailesi olduğunu dile getiren Yılmaz, gençlere gönüllü olmalarını, üniversite kulüplerine katılmalarını ve birbirlerinin elini sımsıkı tutmalarını tavsiye etti.

Kamp alanındaki etkinliklere katılan Bakan Göktaş ve Yılmaz, depremzede çocuklarla ekipler oluşturup aktivite alanında oyun oynadı, eğitimler hakkında bilgi aldı ve kamp ateşi yakıp kampçı marşı okudu.

Kaynak: