Sosyal kalkınmayı önde tutan bakış açısı ve güçlü sosyal politika hedefleriyle Türkiye'nin bu alanda dünyada öncü ülkeler arasına dahil olduğunu bildiren Derya Yanık, 2002 yılında sosyal yardımların merkezi bütçe içindeki payı yüzde 1,19 iken 2020 yılında bu rakamın yüzde 5,76'ya yükseldiğini dile getirdi.
Derya Yanık, yoksullukla mücadele temelinde, refahı topluma yaymayı amaçladıklarını belirterek sosyal politikaların, kapsayıcı, geliştirici, dönüştürücü, bütüncül bir çerçevede şekillenmesi ve yürütülmesini önemli bulduklarını söyledi.
Sağlıklı kendi kendine yeten öz güvenli nesillerin yetişmesini önemsiyoruz
Çocuk haklarının gereği ve beşeri sermayenin etkin ve verimli şekilde değerlendirilmesi açısından çocukların refahını artıracak programları hayata geçirdiklerini, "Bakanlık olarak bugün, çocuk hakları ve çocukların üstün yararı ilkesinden hareketle birçok teşvik ve desteklerde bulunuyor, farklı projeler ve çalışmalar yapıyoruz.
Bunların başında eğitim ve sağlık alanlarını önceleyerek yaptığımız sosyal yardımlar geliyor. Bu hizmet ve desteklerimizle sağlıklı, kendi kendine yeten, öz güvenli nesillerin yetişmesini önemsiyoruz."
Bu amaçla UNICEF gibi çocuk alanında çalışmalar yapan uluslararası kuruluşların yanı sıra akademi ve sivil toplum dünyalarıyla iş birliği ve istişare mekanizmaları kurduklarını anlatan Derya Yanık, UNICEF ile imzaladıkları "2021-2022 Çalışma Planı" ile gelecek dönem çocuk refahı başlığında birlikte çalışacaklarını, sosyal yardım ve hizmetler alanında bazı önemli programları UNICEF ile iş birliğinde sürdürmeye devam edeceklerini. AK Parti hükümetlerinin yoksullukla mücadele konusunda yaptığı çalışmalara değinen Derya Yanık, şöyle devam etti:
"2002 yılında başlayarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sosyal yardımlarla ilgili gerçekleştirdiğimiz yapısal değişim ve yeniliklerle sosyal kalkınma kavramının içi bize göre hakkıyla doldurulmuştur.
Bu süreçte, sosyal yardım harcamalarına ayrılan kamu kaynaklarının artırılması sağlanmıştır. Bu gerçeği, rakamlara baktığımızda açıkça görüyoruz. 2002 yılında 1,3 milyar lira olan sosyal yardım harcamaları, 2020 yılı itibarıyla 69,3 milyar liraya yükseldi.
Aynı dönemde kamu kurumları tarafından yapılan sosyal yardım harcamalarının Gayri Safi Milli Hasılaya oranı, yani 2002 yılında, binde 38 iken 2020 yılı itibarıyla yüzde 1,37'ye, dört katına yükselmiş olduğunu görüyoruz."
Derya Yanık, 2002 yılında sadece 4 tür sosyal yardım programı uygulanırken, bugün 45 aktif başlıkta sosyal yardım yaptıklarını söyledi.
Bilişim teknolojilerinin sağladığı imkanlarla sosyal yardımları artık daha etkin ve kontrollü şekilde dağıtabildiklerini söyleyen Derya Yanık, Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi sayesinde sosyal yardımları nokta atışı yerine ulaştırdıklarını anlattı.
"Bu doğrultuda, insanlarımızı yardım kuyruklarında bekletmeye son verdik. 2 milyon haneye verdiğimiz sosyal yardım kartları, sosyal yardımlarını alabilecekleri bilgisini içeren kısa mesajlar ve konutta ödeme uygulamalarıyla yardımlarımızı artık çok daha sessiz ve görünmez bir şekilde ulaştırıyoruz.
Fakat korkarım bu sessizliği biraz abartmışız. Yaptığımız yardımların yapılması konusunda bize tavsiyelerde bulunan siyasiler türedi son zamanlarda. Ama sanıyorum bu bilgileri birazcık daha yüksek sesle paylaşmamız gerekiyor bundan sonra."
Çoğunlukla ödemeleri bankalar aracılığıyla direkt ihtiyaç sahibi vatandaşların hesaplarına aktardıklarına dikkati çeken Derya Yanık, 2002 yılında engelli vatandaşlara aylık 24 lira yardım yapılırken bu miktarın bugün 991,69 lira olduğunu söyledi.
Çocuklar için yapılan yardımlar
Çocuklara verilen sosyal yardımlara değinen Derya Yanık, çocukların gelişim sürecinde en temel haklarından olan sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanabilmelerini sağlayabilmek için düzenli beslenme, yeterli eğitim görme, uygun barınma olanaklarının sağlanması gibi başlıkları, çocuk refahının zorunlu bileşenleri olarak gördüklerini söyledi.
"Sağlıklı bebeklerin dünyaya gelmesi için ihtiyaç sahibi hamile bayanlara, sağlık kontrollerini düzenli yaptırmaları ve doğumlarını hastanede yapmaları koşuluyla 'Şartlı Gebelik Yardımı' yapıyoruz.
Dünyaya gelen bebeklerin ihtiyaçları için ihtiyaç sahibi olsun ya da olmasın bütün ailelere tek seferlik doğum yardımında bulunuyoruz. Çoklu doğum hallerinde ise bebekler 2 yaşına gelene kadar ihtiyaç sahibi ailelerimize çocuk başına aylık 150 lira düzenli yardım yapıyoruz.
Sağlıklı nesillerin yetişmesi adına gebelik döneminden itibaren başlayarak tedavi ve sağlık hizmetine ihtiyaç duyan çocuklarımıza, sağlık kontrollerinin düzenli şekilde yaptırılmasını zorunlu kılarak 'Şartlı Sağlık Yardımı' sunuyoruz.
2020 yılı sonu itibariyle 1,2 milyon çocuğumuz bu yardımdan faydalanıyor. İhtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) programıyla destek oluyoruz.
Sadece yoksulluk sebebiyle aileden ayrılmak ve devlet koruması altına girmek zorunda kalacaksa biz o çocukları ailelerinden ayırmadan aylık ortalama 1259 lira destekle eğitimlerine devam etmelerini sağlıyor aileleriyle birlikte olmalarını temin etmiş oluyoruz. Bugün 137 bin çocuğumuz, ailesinin yanında SED hizmetinden yararlanmaya devam ediyor."
Derya Yanık, 2020 yılı sonu itibarıyla 2 milyon öğrenciye Şartlı Eğitim Yardımı yaptıklarını, okula giden 16 milyon öğrencinin kitaplarını ücretsiz karşıladıklarını, 2020 yılı itibarıyla aileleri ihtiyaç sahibi olan 42 bin öğrenciye kırtasiye ve giyim desteği sağladıklarını söyledi.
Salgın sonrası yüz yüze eğitimin il defa ülke genelinde başlaması sebebiyle geçtiğimiz günlerde öğrencilerin mont, bot gibi kışlık ihtiyaçları için 188 milyon lira ödeneği ülke genelindeki 1003 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının hesaplarına geçtiklerini belirten Derya Yanık, taşımalı eğitimden yararlanan çocukların öğle yemeğini karşıladıklarını, taşımalı sistem dışında kalan ilk ve orta okul ile lise öğrencilerinin ulaşım, barınma gibi ihtiyaçlarını giderdiklerini anlattı.
Özel eğitime gereksinim duyan 117 bin engelli öğrencinin okullarına ücretsiz şekilde erişebilmelerini sağladıklarını dile getiren Derya Yanık, tematik sosyal yardımlar kapsamında, ihtiyaç sahibi asker ailelere nakdi sosyal yardım programını hayata geçirdiklerini ve 2020 yılı sonu itibarıyla ihtiyaç sahibi 6 bin asker çocuğuna düzenli yardım yapıldığını bildirdi.
UNICEF'in yürütme ortaklarından biri olduğu, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen "Yabancılara Yönelik Şartlı Eğitim Yardım Programı" kapsamında, ülkede geçici olarak bulunan yabancı çocuklara eğitime devam etmeleri şartıyla düzenli olarak yaptıkları yardımların devam ettiğini, halihazırda okullarda kayıtlı 700 bin yabancı uyruklu çocuğun en az bir kez bu programdan yararlandığını dile getirdi.
Her çocuğun insanlığa bir emanet olduğunu söyleyen Derya Yanık, "Çocuk haklarının önemli bir parçası olan çocuk refahı konusuna anne karnından yetişkinliğe kadar her ihtiyaç alanını kapsayan bütüncül bir çerçevede bakıyor, desteklerimizi buna göre şekillendiriyoruz."
Sosyal yardımlara başvuruda e-Devlet devrede
Konuşmasında kamuoyuna güzel bir haber vermek istediğini belirten Derya Yanık, şunları söyledi:
"Bugün itibarıyla dijitalleşen Türkiye vizyonuna uygun olarak sosyal yardım başvurularını e-Devlet kapısı üzerinden almaya başlıyoruz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımız, artık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarına gitmeden, farklı kurumlardan belge toplamadan, doğrudan e-Devlet kapısı aracılığıyla sosyal yardım başvurusu yapabilecek ve ihtiyaç duyduğu desteğe daha kolay ulaşmış olacak. Halkımızın hizmetlerimize kolayca ulaşmasını sağlayacak önemli bir adım daha atıyoruz."
Çocuk alanına özgü çalışmaların yanı sıra son yıllarda yaşanan deprem, sel, yangın gibi afet hallerinde ve salgın gibi olağanüstü durumlarda hızlı destek programlarını hayata geçirdiklerini söyleyen Derya Yanık, "Salgın Sosyal Destek Programı", "Tam Kapanma Sosyal Yardım Programı" ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde gerçekleştirilen "Biz Bize Yeteriz Türkiyem Kampanyası" ile 7,2 milyon haneye 10,9 milyar lira nakdi destek sağladıklarını açıkladı.