Hazreti Adem ile Hazreti Havva'nın dünyada buluştuğu yer olan Cebel-i Rahme'yi de içinde bulunduran Arafat, hacı adayları tarafından ziyaret yapılıyor.
Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan hacı adaylarının ziyaret durakları arasında, Hazreti Adem ile Hazreti Havva'nın dünyada buluştuğu yer olan Cebel-i Rahme'yi de (Rahmet Tepesi) içinde bulunduran Arafat önemli yer tutuyor.
Hacı adaylarının bu ziyaretlerinde, haccın en önemli ibadetlerinden "vakfe"nin yapıldığı yer olan Arafat da yer alıyor. Mekke'nin 25 kilometre doğusunda, ova görünüşünde 14 kilometrekarelik bir alana sahip Arafat'ın kuzey kesiminde, Hazreti Adem ile Hazreti Havva'nın yeryüzünde buluştuğu yer olan Cebel-i Rahme bulunuyor.
Hacı adayları, Arafat ve Müzdelife'de vakfe için gidecekleri alan ile bayramda Mina bölgesinde şeytan taşlayacakları mekanları geziyor. Kurban Bayramı öncesinde, bu mekanlarda hazırlıklar devam ediyor. Bu doğrultuda, Arafat sınırlarında konaklamaların yapılacağı bölgede temizlik yapılarak eksikler gideriliyor.
Mahşer provasının yapıldığı mekan
Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt, Hazreti Muhammed'in "Hac Arafat'tır" hadisini anımsatarak, hac yapanların en önemli ibadetleri arasında haccın farzı olan Arafat vakfesinin bulunduğunu söyledi.
"Arafat" kelimesinin "bilmek, anlamak, idrak etmek" anlamına geldiğini, bir de güzel koku anlamını taşıdığını belirten Fatih Kurt, şöyle devam etti:
"Bu kelimeyle isimlendirilmesinin sebebi olarak şu ifade edilir, bir, Hazreti Adem ile Hazreti Havva dünyada burada buluşmuşlar, yani burası insanlık tarihinin tabiri caizse dünyada başlangıç noktasıdır.
Birbirlerini burada yeniden tanışıp, buldukları için bu isim verildiği rivayet olunur. İki, biz haccı Hazreti İbrahim'in davetiyle yaparız, Kabe'yi inşa ettikten sonra insanları hacca, Hazreti İbrahim davet etmiştir ve Cebrail Aleyhisselam ona haccı öğretirken bu bölgeye geldiğinde 'Bildin mi, öğrendin mi?' diye sormuş o da 'Öğrendim' cevabını vermiştir, bu sebeple isimlendirildiği söylenir.
Üçüncü olarak da yine insanın kendini bildiği, güçsüzlüğünü, zayıflığını bilip hissettiği bir mekandır burası. Cenab-ı Allah'ın azametini, kuvvetini, kudretini bilip, hissedip soluklandığı mekandır.
Dolayısıyla hacceden insanlar bunu da derinden hissederler. Bu sebeple bilme, anlama, idrak etme anlamında Arafat denilir. Bir diğer koku anlamından hareketle burada bulunan insanların yapacakları ibadet dua ve istiğfarlar neticesinde bağışlanırlar ve kendileri güzel bir koku hissederler, Rabbim bize de hissetmeyi nasip eylesin, bu koku yayılır buraya bu sebeple de bu ismin verildiği rivayet olunur."
Fatih Kurt, Arafat'ın insanın kendisini, varlık amacını idrak etmesine vesile olduğunu, Hazreti Muhammed'in de arife gününü burada geçirdiğini, öğle ve ikindi namazlarını cemederek, Cebel-i Rahme yakınında şu anki Nemira Mescidi'nin bulunduğu yerde kıldığını söyledi.
Veda Hutbesi'ni de burada irat eden Hazreti Muhammed'in, daha sonra sırtını Cebel-i Rahme'ye verdiğini, yönünü de kıbleye dönerek dua edip istiğfarda bulunduğunu, "Burada yapmış olduğumuz ibadete 'vakfe' diyoruz, yani duruyoruz, durarak tefekkür ediyoruz, tezekkür ediyoruz ve dünyadaki duruşumuzu, durduğumuz yeri, mekanı sorgulayıp gözden geçirme imkanı bulmuş oluyoruz.
Dua ve istiğfarda bulunmak için ayağa kalkıyoruz, yani bu vesileyle tabiri caizse Arafat vakfelerimiz ferdi olarak bizim tüm İslam aleminin ayağa kalkmasına vesile oluyor, vesile olması için temennide bulunuyoruz."
İhrama bürünüyoruz ve kendimizi hesaba hazırlıyoruz
Arafat'ın, "Mahşerin provasının yapıldığı mekan" olarak ifade ediliyor, "Çünkü buraya ihramla geliyoruz, yani kefenlenerek geliyoruz. Bizi sarıp sarmalayan bütün dünyevi unsurlardan sıyrılarak, onları atarak, terk ederek ihrama bürünüyoruz ve kendimizi hesaba hazırlıyoruz. Ölmeden önce ölüyor ve hesap vermeye hazır bir kul psikolojisine giriyor ve bu bilinçle yaşama idrakini elde ediyoruz."
Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt, Hazreti Muhammed'in Veda Hutbesi'ni Arafat'ta irat ettiğini, her hacı adayının "Ben Peygamberimin veda hutbesinde söylediği sözlere ne kadar yakınım, ne kadar uzağım, o mesajları hayatımda uygulayabiliyor muyum, uygulamıyor muyum" şeklinde kendisini gözden geçirip sorgulaması gerektiğini gösterdi.
Fatih Kurt, "Biz dünyanın farklı bölgelerinden gelen insanlarla haccediyoruz Kabe'de, Müzdelife'de, Mina'da aynı anda olamıyoruz. Bütün hacı adaylarıyla aynı anda bulunduğumuz tek mekan vardır, o da Arafat'tır.
Arafat aynı zamanda vahdet ve tevhit mekanıdır. Bütün hacılarımızla, dünyanın farklı bölgelerinden gelen kardeşlerimizle tanış olup kucaklaşacağımız, birbirimize sevgi ve muhabbetimizi akıtarak dua edeceğimiz anlam dolu bir mekandır Arafat."