Eğitim Bir Sen Bursa 1 No'lu Şube Başkanı Ramazan Acar, 10 Aralık İnsan Hakları Günü ile alakalı yaptığı açıklamada, "insanca yaşama" hakkının sınırlarını belirleyen beyannameye rağmen hâlâ hakların sömürüldüğünü, durumun hassasiyetini yitirdiğini belirtti.
İnsan haklarının en temel ve kapsayıcı değer olduğunu vurgulayan Başkan Ramazan Acar, "Evrensel insan hakları, zaman, mekân, kültür, inanç sınırı olmaksızın herkes, her millet için gerekli ve geçerlidir. İnsan haklarına saygı ve riayet, medeniyet ölçüsünü ve seviyesini göstermektedir. İnsan haklarını değerli kılan, insan yaradılışı ve onurudur. İnsan, haklarına doğuştan ve kendiliğinden sahiptir. İnsan onuruna saygısı olan her devlet, her kurum, her kişi bu haklara hassasiyet göstermek, kullanılmasını kolaylaştırmak ve desteklemek zorundadır" ifadelerini kullandı.
Devletlerin fertten ulusa, uluslararası ilişkilere kadar hukukun temel önceliği hakları korumak, insanı yaşatması gerektiğini, buna karşın küresel egemenlik ve sömürü savaşında, temel hak ve hürriyetleri kötüye kullandığını söyleyen Acar, "Modern dünyada insan haklarına dayalı sevgi, saygı ve anlayış öncelikli bir hayatın kültüre dönüşememesinin asıl sebebi, bu konuları askeri müdahalenin de gerekçesi olacak şekilde siyasî veya ideolojik enstrümana dönüştürmekten geri durmayan samimiyetsizliktir. İnsan hakları, hukuk ve yaptırım gücünün teminatı altında değilse, parlatılmış sözden ve söylemden öteye gitmez, bir değer ve anlam ifade etmez. Birilerinin daha fazla refah ve maddi kazancı için hayat hakkı başta olmak üzere, milyonlarca insanın hakkı gasp edilmektedir. Bunun örneklerini dünyanın dört bir yanında gördük, görüyoruz " dedi.
Zalimi mazlum, mazlumları haksız gösteren medya patronlarının, arkasına silah ve para gücünü de alarak kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi düşünmeyen veya kendisine köle olmayı reddeden herkesi, her milleti, her coğrafyayı yakıp yıktığının altını çizen Eğitim Bir Sen Bursa 1 No'lu Şube Başkanı Ramazan Acar, "Eğitim-Bir-Sen olarak, insan haklarını, hiçbir hesap veya çıkar için gasp edilemez, pazarlığı yapılamaz, dokunulmaz bir değer olarak görüyoruz. İnsan Hakları Günü'nün, insanların ölmediği, annelerin çocuksuz, çocukların yetim ve öksüz kalmadığı, gözyaşının dindiği, sürgünlerin, soykırımların, zulümlerin yaşanmadığı, emekçilerin alın terinin karşılığını tam olarak aldığı, gelir dağılımının adilpaylaşım esasına göre yapıldığı bir dönemin başlangıcı olmasını temenni ediyoruz" diyerek sözlerini sonlandırdı.