Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, Öğretmenlik Meslek Kanunu çıktıktan sonra "uzman öğretmenlik" için sınava girebilecek durumda olan meslekte 10 yılını doldurmuş 600 bin öğretmenin bulunduğunu söyledi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun 5 yıldır yoğun şekilde tartışıldığını, bazı sebepler nedeniyle kanunun fiiliyata geçmesinin mümkün olmadığını şu anda sona doğru yaklaşıldığını vurguladı.
"Bir kere her şeyden önce öğretmenler açısından 100 yılın kanunu. Çünkü öğretmenler, kamu sistemi içerisinde eğitim-öğretim hizmeti sınıfıydı. Meslek Kanunu ile öğretmenlik artık genel kamu sistemi içinde özel kanunla çalışan bir grubu ifade ediyor. Bu tabii aynı zamanda bir statü değişikliği demektir."
Statünün getirmiş olduğu birtakım pozisyonları da elde etmiş olacaklar
Latif Selvi, kanunun öğretmenlere statü kazandırdığını, mali ve özlük haklarıyla alakalı önemli düzenlemeler içerdiğini aktararak, statünün getirdiği birtakım pozisyonların bulunduğunu gösterdi.
Birinci derecedeki öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesine dair Latif Selvi, "Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkmasıyla birlikte öğretmenlik bir kariyer mesleğine kavuşacağı için 3600 müktesebiyle işe başlamış olacak. Yani bu arkadaşlarımız, birinci dereceye indiği anda 3600 ek gösterge fiilen onların göstergesi haline gelmiş olacak."
Latif Selvi, kanunla öğretmenlerin kariyer mesleğinin kazandırmış olduğu ek gösterge avantajlarını da kullanmış olacağının altını çizerek, "Örnek verecek olursak, 30 yıl çalışan bir arkadaşımız 3600 ek göstergeyle emekli olduğu zaman 30 bin lira tazminatında ilave artı olacak.
Yine aynı zamanda emekli maaşlarında 900 lira bir artı olacak. Tabii bu önümüzdeki zamların yansımamış hali. Zamlarla birlikte bunlar da artacaktır. Bundan emekliler de yararlanacak. Yani öğretmenlik mesleğini yapmış birisi emekli olduğu zaman bu haktan yararlanabilecek."
10 yılını dolduranlar sınava girmek suretiyle uzman olabilecek
Kariyer mesleklerinde kademeleşmenin olduğunu ve öğretmenliğin de "stajyer öğretmen", "uzman öğretmen" ve "başöğretmen" olarak kategoriler haline geldiğini söyleyen Latif Selvi, "Mesela nasıl bir pratisyen hekim, uzman hekim düzenlemesi varsa aynı onun gibi olacak.
Bu noktada 10 yılını hizmetle doldurmuş arkadaşlarımız, sınava girmek şartıyla uzman olabilecekler. Sınavı kazandıktan sonra bazı yeterliliklere sahipse, yani birtakım etkinlikler çerçevesinde değerlendirildiğinde herhangi bir kontenjan kısıtlaması olmadan bu hakkı elde edebilecek."
Uzman öğretmenler doğrudan geçiş yapacak
Latif Selvi, şu anda uzman öğretmen olanların durumunun ne olacağına yönelik soru üzerine, şu bilgileri verdi:
"Şu anda uzman öğretmen olan arkadaşlarımız doğrudan geçiş yapacaklar. Meslek Kanunu çıktıktan sonra uzmanlık sınavına 10 yılını doldurmuş arkadaşlarımız katılacak ki bunlar 600 bin öğretmeni ihtiva ediyor.
Burada bir kontenjan sınırlaması yok. Mesele master ve doktora yapanlarda o zaman alanında master ve doktora şartı vardı. Şimdi bu kaldırılıyor. 600 bin kişinin hepsi teorik olarak sınavı kazansa hepsi de uzman olabilirler, tabii bu fiili olarak.
Başarılı olan ve diğer yeterliliklere de sahip arkadaşlarımızın uzman olma imkanı olacak. Şu anki başöğretmenler otomatik olarak geçecek. Eğer yeni başöğretmen olacaksa uzmanlıkta 10 yılını geçirmiş arkadaşlar yine sınava girmek ve belli yeterliliklere sahip olmak koşuluyla başöğretmen olabilecek."
Bir derece vermek demek hizmette 3 yıl avantaj anlamına geliyor
Uzman öğretmenlerin maaşlarında 1000 liralık artışın olacağını ve aynı zamanda bir derece alacaklarını dile getiren Latif Selvi, "Yani bir derece vermek demek hizmette 3 yıl avantaj elde etmesi anlamına gelir.
Yine başöğretmen arkadaşlara bu derece bir kez daha verilecek ve aynı zamanda başöğretmen arkadaşlarımızın maaşına 1000 liraya artı 2 bin lira daha verilecek. Birtakım avantajlar elde etmiş olacak."
Kadrolu öğretmenlerin bütün haklarına sahip olacak
Öğretmenlerin istihdam edilirken sözleşmeli olarak istihdam edildiğini ve 3 yıl boyunca özlük haklarında kadrolu meslektaşlarına göre dezavantajlı durumlarının söz konusu olduğunu belirten Latif Selvi, bu öğretmenlerin dördüncü yılda kadroya geçtiğini bir kez daha hatırlattı.
Sözleşmeli öğretmenlerin bir bölgede 4 yıl çalışma zorunluluğu olduğuna dikkati çeken Latif Selvi, şunları söyledi:
"Tabii bunun getirmiş olduğu birtakım güçlükler var. Özür grubunda problemler var, aileler parçalanıyor, zorlukları var. Şu andaki yapılan düzenlemeyle 'sözleşmeli' ismen kaldı ama kadrolu öğretmenlerin sahip olduğu bütün haklara sahip olacak.
Bu şunu da getiriyor, muhtemelen iç düzenlemeleri yapıldığı zaman özlük hakları eşitleneceği için eş durumu gibi mazerete dayalı birtakım konular da kadrolu öğretmenlerdeki gibi çözülme imkanına kavuşmuş olacak.
Buradan şöyle bir değerlendirme yapılıyor. Kadroya mı geçirilmiş olacak. Şimdi kadrolunun sahip olduğu haklar kendisine verilecek ama kamuda istihdamda bir sözleşmeli düzenlemesi var.
Sözleşmeli çalışanların durumunu da yine toplu sözleşmede 2022 yılında çözümlemek üzere mutabık olmuştuk. O süreçte bunun da bütün ayrıntısıyla değerlendirmesi olacak. Belki de o süreçte kadro imkanı olabilir ve başka hizmet kollarında eşitlemeler söz konusu olabilir."
1300 civarında başöğretmen var
Latif Selvi, şu anda eğitim sisteminde kaç başöğretmen bulunduğuna yönelik soru üzerine, şu bilgileri paylaştı:
"Şu anda 1300 başöğretmen arkadaşımız var. Uzman arkadaşlarımız ona göre daha çok. Mesela biz sınava girip uzman olduğumuzda aşağı yukarı 20 bin arkadaşımız bunu başarmıştı. Yasa geçtikten sonra fiilen 1300 kişi başöğretmenliğe geçecek. Uzmanlar da fiilen 17-18 bin olabilir, bunlar geçmiş olacak."
Yeni yasada en büyük avantajın uzmanlık ve başöğretmenlik için kota konulmaması olduğunu söyleyen Latif Selvi, ayrıca yüksek lisans ve doktoranın alanda yapılması zorunluluğunun bulunmamasının önemini gösterdi.
Meslek Kanunu'na dair çalışma başladığında sendika raporunu alakalı kurumlara ilettiklerini aktaran Latif Selvi, "Memnuniyet verici olan şu ki oradaki tekliflerimizin önemli miktarda karşılık bulduğunu görüyoruz."